Yapacak bir işim olur en azından. | Open Subtitles | لا شيء افضل لافعله |
Ondan çok daha fazla. Yapacak bir işim yok. | Open Subtitles | اكثر منه، ليس لدي شيء لافعله |
Ayrıca bu gece Yapacak bir işim yok. | Open Subtitles | إضافة إلى أنه ليس لدي ما أقوم به الليلة |
Şimdi Yapacak bir işim yok. | Open Subtitles | أنا مع أصدقائى الآن |
Yapacak bir işim olmadığından etrafı izliyorken iki kadın gardiyan dikkatimi çekti. Ne konuştuklarını dinledim. | TED | لم يكن لدي أي شيء أفعله حينها، لذا أوليت اهتمامي إلى حارستين واستمعت إلى ما كانتا تتحدثان به. |
Los Angeles'ta Yapacak bir işim var. İş bitti mi, gerisi fark etmez. | Open Subtitles | لديَ شئ لأفعله في لوس أنجليس حالما يتم هذا الشئ , لا يهم |
Yapacak bir işim yok. | Open Subtitles | ليس لدي ما أقوم به. |
- Hayır, benim de Yapacak bir işim yoktu. | Open Subtitles | - لا، ليس لدي ما أقوم به أيضًا. |
Şimdi Yapacak bir işim yok. | Open Subtitles | أنا مع أصدقائى الآن |
Bebek burada olmadığı için bütün gün internette kurşun yaralarını araştırmaktan ve Johns Hopkins'teki uzman kaynaklarımı aramaktan başka Yapacak bir işim yok. | Open Subtitles | وتحاول أن تسهل أوراق التبني. الطفلة ليست هنا، وليس لدي شيء أفعله طوال اليوم ما عدا البحث عبر الإنترنت حول إصابات الرأس |
Burada Yapacak bir işim yok zaten. | Open Subtitles | لا يوجد شيء أفعله هنا بكل الأحوال |
Burada Yapacak bir işim kalmadı. İşiniz var. | Open Subtitles | ليس لدي شيء أفعله هنا |
Los Angeles'ta Yapacak bir işim var. İş bitti mi, gerisi fark etmez. | Open Subtitles | لديَ شئ لأفعله في لوس أنجليس حالما يتم هذا الشئ , لا يهم |