Dün gece yapacak işim falan yoktu. | Open Subtitles | أنا في الحقيقة لم يكن لدي أي عمل أقوم به الليلة الماضية |
yapacak işim var. | Open Subtitles | لدي عمل أقوم به |
Yoksa yapacak işim var. | Open Subtitles | لأنه لدي عمل أقوم به. |
Hasta olduğumu söylesem yapacak işim olurdu | Open Subtitles | "تبا، كان علي الإتصال و القول إنني مريضة كان لدي عمل لأقوم به" |
yapacak işim var. | Open Subtitles | لدى عمل لأقوم به |
Gitmeliyim. yapacak işim var. | Open Subtitles | يجب أن أذهي لدي عمل علي إنجازه |
Sanırım biraz yapacak işim var. | Open Subtitles | أعتقد أنّ لديّ المزيد من العمل لأقوم به. |
Ayrıca burada yapacak işim var. | Open Subtitles | بجانب أن لدي عمل أقوم به هنا |
Şimdi yapacak işim var. | Open Subtitles | الآن ، لدي عمل أقوم به |
Evet öyle alt ederim işte. yapacak işim var. | Open Subtitles | إذهب فلدي عمل أقوم به |
yapacak işim var! | Open Subtitles | لدى عمل أقوم به! |
yapacak işim var. | Open Subtitles | لديّ عمل لأقوم به |
yapacak işim var, Aubrey. Bunu karmaşıklaştırmayalım. | Open Subtitles | {\pos(192,220)} لديّ عمل لأقوم به يا (أوبري)، دعنا لا نجعله أكثر تعقيداً، إتفقنا؟ |
O zamana kadar hâlâ yapacak işim var. | Open Subtitles | حتي الان أنا لدي عمل لأقوم به |
Gitmeliyim. yapacak işim var. Ben de gitmeliyim. | Open Subtitles | يجب أن أذهي لدي عمل علي إنجازه |
Bir sürü yapacak işim var. | Open Subtitles | فعندي الكثير من العمل لأقوم به |