"yapacaktır" - Translation from Turkish to Arabic

    • سيفعل
        
    • سيقوم
        
    • سيفعلها
        
    • سوف يفعل
        
    • سوف يفعلها
        
    • وسيفعل
        
    • وسوف يفعل
        
    • فسيفعل
        
    • سيتخذ
        
    • ستفعل كل ما
        
    Ve siz bu bebeğe dil çıkartırsanız bebek de aynısını yapacaktır. TED إذا اخرجت لسانك تجاه هذا الطفل، فإن الطفل سيفعل الشيء نفسه.
    Ama yeniden yaşamaya çalıştığı fantezisini korumak için her şeyi yapacaktır. Open Subtitles لكنه سيفعل كل ما يلزم لحماية النزوة التي يحاول عيشها مجدداً
    Bir şeyler yapacaktır. Belki gözlerinden birini çıkarır. Büyük ihtimalle ikisini de. Open Subtitles إنه فقط سيفعل أموراً بها، غالباً سيفقع إحدى عيناها، وعلى الأرجح كلاهما
    Ona aracın plaka numarasını ver. Yapması için eğitildiği şeyi yapacaktır. Open Subtitles اعطيه رخصه السياره و سيقوم بما هو مدرب عليه
    Eğer daha önce ortaklarını öldürdüyse tekrar yapacaktır. Open Subtitles لو قتل شركاؤه من قبل , سيفعلها مجددا
    Söylediğini aynen yapacaktır. Tabi kızını alacağını sandığı sürece. Open Subtitles سوف يفعل بالضبط ما أمر به طالما يعتقد إنه سوف يسترجع إبنته
    Ama biliyorum ki başın sıkışsa ve Akash'ın yardımı ve desteğine ihtiyaç duyarsan, elinden gelen her şeyi senin için yapacaktır. Open Subtitles لكن ما أعلمه جيدا أنه إذا كنتي في محنة وأردتي مساعدة أكاش فأنا متأكد أنه سيفعل مابوسعه من أجلك
    Buraya gelerek ve kendini ona ispatlamaya çalışarak büyük bir risk aldı, ve onu kurtarmak için her ne gerekirse yapacaktır. Open Subtitles لقد اتخذ مخاطرةً كبيرة بظهوره هنا، وإثبات نفسه لها وهو سيفعل ما يتطلبه الأمر لإنقاذ حياتها
    Eğer babası onu gerektiği gibi seviyorsa, oğlu için en iyisini yapacaktır. Open Subtitles حسنا, لو ابوه يحبه كما يجب, سيفعل الافضل لأبنه
    Eğer bir yolunu bulursa çok geçmeden fazlasını yapacaktır. Open Subtitles إذا وجد أن بإمكانه فعل المزيد فيما بعد فأنا متأكدة أنه سيفعل
    Ona dikkat etmezseniz, kaçmak için elinden geleni yapacaktır. Open Subtitles إن لم تتابعيه، سيفعل أي شيء ليهرب من مقعده
    Morty'dir muhtemelen. Sence, dükkânı kapalı görünce ne yapacaktır? Open Subtitles انظر لا بد انه مورني ماذا سيفعل والمتجر مقفل؟
    Eğer ona, beni muhabir listesine koymasını söylersen, yapacaktır. Devam et, Phil! Söyle ona! Open Subtitles ان طلبت منه أن يضعني في الصف الصحفي, فانه سيفعل ذلك هيا ساعدني في ذلك
    Zamanı geldiğinde doğru şeyi yapacaktır. Open Subtitles انظر، هو سيفعل الصواب عندما يحين الوقت المناسب
    Diğerlerini bulmamızı engellemek için her şeyi yapacaktır. Open Subtitles أراهن أنه سيفعل أي شييء ليتأكد من عدم عُثورنا علي البقية.
    Pilot bizden biriyle konuştuğunu düşündüğü sürece, ona ne derlerse yapacaktır. Open Subtitles طالما يظن الطيار بأنه يتحدث مع أحدٌ منا سيقوم بفعل أياً ما يقولوه له
    İşler su yüzüne çıktığında Amerika doğru şeyi yapacaktır. Open Subtitles ويجب أن أعتقد أنه عندما تكون الأوضاع حرجة، سيقوم الأمريكيون بالصواب
    Birisi bir hareket yapacaktır ve diyecektir ki, "Ben değildim. Open Subtitles أحدهم سيقوم بفعل ما ويقول أنا لم أقم بفعلها
    yapacaktır baba. Biraz zamana ihtiyacı var. Open Subtitles أبى ، هو سيفعلها ، فقط أعطيه بعض الوقت
    Mord'Sithler ona ölümün eşiğine gelene dek işkence edeceklerdir ve işlerini bitirince de onlar ne emrederse onu yapacaktır: Open Subtitles .مورد ساث" سوف يعذبوه بكل موضع في حياته" ,و عندما ينتهوا :سوف يفعل اي شيء مهما كان يأمروه به
    Eğer senden gelirse ona Perry'yi öldürme emrini sen verirsen, bunu yapacaktır. Open Subtitles إن أعطيته أنت الأمر إذا أخبرته أن يقتل بيري سوف يفعلها
    Ve insanlar tekrar yapacaktır, üstelik üç kez daha fazla. TED وسيفعل الناس ذلك مرة أخرى هذا اليوم، ثلاث مرات أخرى.
    Tıpkı rehine gibi, o da hayatta kalmak için her şeyi yapacaktır. Open Subtitles تماما مثل الرهائن، وسوف يفعل كل ما هو ضروري من أجل البقاء
    Başkanımız ise bu ülkeye kızı ailesine ne yaptıysa onu yapacaktır. Open Subtitles و بالنسبة لرئبسنا، فسيفعل نفس الشيء... للدولة كما فعلت هي لعائلتها، سيجلب لها العار.
    Şüphesiz Richard Fransız tohumunu korumak için bir şeyler yapacaktır. Open Subtitles لا شكوك ريتشارد سيتخذ الخطوات إلى إحم تدفقه الفرنسي
    Bence şu an, oğlunu kurtarmak için elinden gelen her şeyi yapacaktır. Open Subtitles أعتقد أنها الان ستفعل كل ما في وسعها لحماية ابنها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more