"yapmacık" - Translation from Turkish to Arabic

    • مزيفة
        
    • مزيف
        
    • مزيفاً
        
    • المزيّفة
        
    • الزائفة
        
    • مزيفه
        
    • مزيفين
        
    • المزيفه
        
    Hiç kimse de bunun gerçek olup olmadığını, sen içten misin yoksa yapmacık mısın diye sormaz. Open Subtitles ولن يسألك أحد أكانت هذه الاستجابة صادقة أم مفتعلة أكانت حقيقية أم مزيفة
    Ama kendimi çok yapmacık hissettim. Ağzımdan kelimeler çıkmıyordu. Open Subtitles ولكنها بدت مزيفة ما إستطعت قراءة الكلمات
    Pardon, Şükran Günü'nün ne kadar yapmacık olduğundan bahsederken duygulanıyorum. Open Subtitles انا آسف , تعصف بي العواطف عندما اتحدث عن كم هو مزيف عيد الشكر
    Ortalığı karıştırmaktaki maharetine bakıyorum da söylediğin her şeyin yapmacık bir ihtimam ve sahte bir gülüş ardında saklandığını fark ettim. Open Subtitles لقد كنتُ أُفكّر فى قدرتكِ على الخداع وأدركتُ أن كل شيء قلتيه كان يقبع خلف إهتمام مزيف أو إبتسامة زائفة
    Önce yapmacık geldi. Ama sonra... Open Subtitles بدا لي هذا بالبداية مزيفاً لكن عندها لا ادري
    Bu olaya yapmacık bir bakış demektir. Open Subtitles بمتابعة القصّة مثل إفتراض الهوية المزيّفة
    Amcam diyor ki bende bir erkeğin yapmacık ilgisizliği varmış. Open Subtitles عمي يخبرني بأنه لدي اللامبالاة الزائفة لرجل...
    Hayır, eğlenceli bir şeyler yapmayacağız. Buraya yapmacık gülücükler için geldik. Hadi, makineye doğru. Open Subtitles كلا, نحن لم نأتي الى هنا للمتعه , نحن هنا لعمل متعه مزيفه والان ابتسم للكامره
    Senin yapmacık olduğunu düşünüyorum, hepsi o kadar. Open Subtitles أنا أعتقد فقط أنك مزيفة, هذا كل مافي الأمر
    Üç güçlü beyaz erkeğin kurduğu yapmacık bir şey. Open Subtitles إنه منشأة مزيفة من 3 رجال ذو بشرة بيضاء من أصحاب النفوذ الواسع
    yapmacık bir ''Kötü rüya gördüm'' bahanesiyle sabahın dördünde yatağınızın yanına gelirler. TED إنهم يأتون إلى أسرتكم عند 4 صباحًا بأعذار مزيفة مثل: " لقد رأيت كابوسًا فظيعًا".
    Bunu yapmak için insanların kahkahalarını kaydetmemiz gerekiyordu. Bunun için de onları güldürmek için ne gerekiyorsa yapmamız. Aynı insanlardan daha yapmacık ve sosyal kahkahalar da aldık. TED لنتمكن من فعل هذا توجب علينا تسجيل أصوات أشخاص يضحكون، و توجب علينا فعل كل ما يلزم لحملهم على الضحك، و كذلك طلبنا من نفس الأشخاص التكلف و الإتيان أكثر بضحكات مزيفة.
    Bu İngiltere denen yeri yapmacık olduğu için terkettik. Open Subtitles لقد تركنا "إنكلترا"هذه بسبب أنها كانت مزيفة.
    "Bu kadın yapmacık" demiştim ona! Tamamen yapmacık! Kusura bakmayın. Open Subtitles -أن هذه المرأة مزيفة آسـفه على هذا الكلام
    Ve olası yapmacık evliliğim yattı. Open Subtitles وكان لدي زواج مزيف محتمل وقد فشل
    Ayrıca babamla ilgili yapmacık bir durum sözkonusu. Open Subtitles كما يوجد أيضا شيء مزيف بشأن أبي
    Başarıya ulaşınca kızları terkeden yapmacık herifin biri olacaktı. Open Subtitles وسيصبح شخص مزيف إذ يتخلص من أصدقائه عندما ينجح !
    Arada bir iltifata hayır demem, yapmacık olsa bile. Open Subtitles انا لا أعارض بعض الاطراء حتى ولو كان إطراءً مزيفاً
    O adama bayılıyorum, çünkü açık konuşuyor. yapmacık değil. Open Subtitles أَحب هذا الرجل لأنه يخبرنا بالأمر كما هو , أنه ليس مزيفاً
    Hele o yapmacık gülümsemesi... Open Subtitles وتلك الإبتسامة المزيّفة
    Enzo yapmacık olmayan sevgilim Ivy'yi öldürmeye karar verdiğinde yapmacık hayatım da sona erdi. Open Subtitles حياتي الزائفة الجديدة انتهت لمّا قرر (إينزو) قتل خليلتي غير الزائفة جدًّا (آيفي).
    - Gülümsemeler yapmacık. Open Subtitles الإبتسامة تبدو مزيفه
    Hemen sağlam kurallar bulmazsak... bizde tıpkı onlar gibi yapmacık olacağız." Open Subtitles لذا لو لمْ نحصل على قوانينِ رائعة لأنفسنا بسرعة، سوفَ نكونُ مزيفين أيضًا".
    Tüm yapmacık ve yanlış bilgiler, bir sürü talihsiz olayın başlamasına sebep oldu. Open Subtitles كل المعلومات المزيفه و التي ادت الي تلك الاحداث المؤسفه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more