Yapmak zorundaydın. | Open Subtitles | لقد فعلتي ما إضطررت إليه. |
Yapmak zorundaydın. | Open Subtitles | لقد فعلتي ما إضطررت إليه. |
- Üzgünüm. - Fakat yine de bunu Yapmak zorundaydın. | Open Subtitles | - لكن كان يجب عليك ذلك على أي حال، أليس كذلك؟ |
Ross, Yapmak zorundaydın. Gördüğü her şeyi becermeye çalışıyordu. | Open Subtitles | (كان يجب عليك يا (روس لقد كان يعبث بكل شيئ في مرمي بصره |
Kara, hayatının büyük bölümünde başkasıymış gibi rol Yapmak zorundaydın. | Open Subtitles | كارا , يجب عليكي ارتداء قناع اخر لمعظم حياتك |
Ama Yapmak zorundaydın, değil mi? | Open Subtitles | لكن كان عليك فعل هذا ، أليس كذلك؟ |
Bunu Yapmak zorundaydın. Anlıyorum. | Open Subtitles | كان عليكي فعله ، أنا أفهم ذلك |
Peki bugün mü Yapmak zorundaydın? | Open Subtitles | و هل كان عليكِ القيام بذلك اليوم ؟ |
Yapmak zorundaydın. | Open Subtitles | كان يجب عليك فعلها |
Yapmak zorundaydın. | Open Subtitles | كان يجب عليك ذلك |
Rodney, ne yaptıysan... Ne yaptıysan Yapmak zorundaydın. | Open Subtitles | (رودني)، أياً كان ما فعلته، فهو كان يجب عليك القيام بهِ. |
Doğru. Kara, hayatının büyük bölümünde başkasıymış gibi rol Yapmak zorundaydın. | Open Subtitles | كارا , يجب عليكي ارتداء قناع اخر لمعظم حياتك |
Bunu benim önümde mi Yapmak zorundaydın? | Open Subtitles | كان عليك فعل ذلك أمامي؟ |
Yapmak zorundaydın. | Open Subtitles | كان عليك فعل هذا |
Bunu Yapmak zorundaydın. Anlıyorum. | Open Subtitles | كان عليكي فعله ، أنا أفهم ذلك |
Bugün mü Yapmak zorundaydın? | Open Subtitles | و هل كان عليكِ القيام بذلك اليوم ؟ |