* Benimle yapmalıydın planlarını * | Open Subtitles | * لقد توجب عليك التخطيط لموعد معي * |
Yakalanacağın gerçeğiyle yüzleştiğinde bir şeyler yapmalıydın sen de o açtığın deliği tıkamak için Evelyn'ı kaçırıp fidye istedin. | Open Subtitles | تواجه حتمية القبض عليك، توجب عليك القيام بشيء، لذا اختطفت (إيفلين) مطالباً بفدية |
Taşınmasına yardım etmediğim için sinirli. yapmalıydın. Birisine yardım etmek oral seks gibidir. | Open Subtitles | يجب عليك فعل ذلك مساعدة شخص ما بالانتقال كالجنس الفموي |
Her şeyi onun intikamı için yapmışsın galiba ama zamanında yapmalıydın. | Open Subtitles | يبدو أنك فعلت كل مالديك لتنتقم لها لكن كان عليك فعل هذا قبل أن ينتهي الوقت |
Bunu uzun zaman önce yapmalıydın. | Open Subtitles | كان عليكِ فعل هذا من زمن طويل |
- Öyle yapmalıydın. | Open Subtitles | كان يجب عليكِ فعل هذا |
Annen için bunların hiçbirini yapmadın ama yapmalıydın. | Open Subtitles | لم تفعل أيّ من هذه الأمور لها. لكن ينبغي عليك ذلك. |
- Neden yapmalıydın? | Open Subtitles | - لماذا توجب عليك ؟ |
Oğluna yardım etmek istiyorsan, dört ay önce yapmalıydın. | Open Subtitles | إذا ما أردت مساعدة ابنك كان عليك فعل هذا منذ أربعة أشهر مضت |
Yaptığım için çok üzgünüm. yapmalıydın. Ona bunu yapmalıydın. | Open Subtitles | كان عليك فعل ذلك أنت مَن فعل ذلك بها |
Sen de aynısını yapmalıydın. | Open Subtitles | و كان يجب عليك فعل المثل. |
Önceden yapmalıydın. | Open Subtitles | عليك فعل شىء كهذا. |
O atışı yapmalıydın. | Open Subtitles | كان ينبغي عليكِ فعل ذلك الأمر |
- Belki bunu yapmalıydın. | Open Subtitles | -ربما كان عليكِ فعل ذلك |
Onun için bunları hiç birini sen yapmadın ama yapmalıydın. | Open Subtitles | لم تفعل أيّ من هذه الأمور لها. لكن ينبغي عليك ذلك. |