Hayır, bu adamın sürekli bağırıp bana ne yapmam gerektiğini söylemesinden bıktım artık. | Open Subtitles | لا, لقد سئمت من هذا الشخص دائماً يثرر و يخبرني ما عليّ فعله |
O andan sonra güçlü olmak için ne yapmam gerektiğini anladım. | Open Subtitles | ومنذ ذلك الحين علمتُ ما يجب عليّ فعله لكي أكون قوية |
Genç bir muhabir olarak, en çarpıcı etkiyi sağlamak için farklı bir şey yapmam gerektiğini düşündüm. Çünkü olanları herkes biliyordu, fakat hala bu sistemi bozacak bir şey yoktu. | TED | كمراسل شباب، اعتقدت أنني يجب أن أفعل ذلك بطريقة مختلفة، ليكون لها أقصى قدر من التأثير، حيث أن الجميع كان يعلم بما يحدث، ورغم ذلك لم يكن هناك شيء يردعه. |
Yo, sanırım ne yapmam gerektiğini biliyorum. Hmm. Bir şey mi buldun? | Open Subtitles | لا، اظن باني اعلم ما يجب فعله في المرة القادمة. وجدت شيئا? |
Kahrolası şeyi hissetmek istiyorum. O yüzden ne yapmam gerektiğini... | Open Subtitles | لذلك لا أعرف برأيك ما الذي يجب أن أفعله ؟ |
Gerçekten anlamıyorum! Bana ne yapmam gerektiğini söyle. | Open Subtitles | أنا لا أفهم حقا أخبرني ما الذي يجب علي فعله |
diye sordu. O sırada hiçbir fikrim yoktu, sadece bir şeyler yapmam gerektiğini biliyordum. | TED | في ذاك الوقت، لم تكن لدي فكرة عن السبب وراء فعلي، علمت فقط أن علي أن أفعل شيئًا. |
İlk cinayetten sonra, yaraların tarzını görünce, bir şeyler yapmam gerektiğini anladım. | Open Subtitles | بعد أول قتيل، وحينما عرفت تفاصيل الجروح أدركت ما يجب عليّ فعله. |
Ne yapmam gerektiğini düşündüğünü söylemeni istiyorum. | Open Subtitles | .أريدمنكِأنتخبريني. بما تعتقدين أنه عليّ فعله |
Ne yapmam ve nasıl yapmam gerektiğini bilirsin, anne. | Open Subtitles | أنتِ تعرفين ما عليّ فعله و كيف أفعله يا أمي |
Hayatım boyunca başkasının ne yapmam gerektiğini söylemesini dinledim, | Open Subtitles | فعلتُ طوال حياتي ما قال شخص آخر أنّ عليّ فعله |
Bana ne yapmam gerektiğini söylersen çok memnun olurum. | Open Subtitles | تعرفين , ربما اذا ساعدتيني بإ خباري مثل شئ من المفترض عليّ فعله هذا سيكون جيد |
Kulağa hoş geliyor, kardeşim. Sadece ne yapmam gerektiğini söyle. | Open Subtitles | يبدو جيداً يا أختي أخبريني ماذا يجب أن أفعل |
Lütfen bana bunun olabilmesi için ne yapmam gerektiğini söyle. | Open Subtitles | أخبرنى ارجوك عما يجب أن افعل ما الذى يجب فعله لتصحيح الأمور |
Zaten hayatım boyunca birileri ne yapmam gerektiğini söyledi. | Open Subtitles | الكثير من الناس كانوا يُملون عليا ما يجب أن أفعله طوال حياتى |
Sanırım ne yapmam gerektiğini bulmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | اعتقد بأنني أحاول اكتشاف ما يجب علي فعله |
Bana ne yapmam gerektiğini söyle yeter. | Open Subtitles | لا تهتم بأمر ذلك، قل لي فقط ماذا علي أن أفعل |
Yani, onların bana yapacaklarımı nasıl yapmam gerektiğini söylemelerine gerek kalmadı. | Open Subtitles | أعني , لست بحاجة إليهم كي أعرف ما العمل وما عليّ أن أفعل |
Orada olacağım ve sen ne yapmam gerektiğini söyleyeceksin. | Open Subtitles | أنا ستعمل يكون هناك و كنت ستعمل يقول لي ما يجب القيام به. |
yapmam gerektiğini söylediğim konu. Görüşürüz. | Open Subtitles | ذالك الشيء اللذي اخبرتكِ عنه يجب ان افعله |
Sana olan sevgim buna izin verdi ama şu an ne yapmam gerektiğini biliyorum. | Open Subtitles | حبي لك مسموح به، و ولكن الآن وأنا أعلم ما يجب أن أقوم به. |
İnsan öldürmeyi gerektiren bir gelenek bana hiç mantıklı gelmiyordu ve bu defa bu konuda bir şey yapmam gerektiğini biliyordum. | TED | العادة التي تشجع القتل لا تعني لي شيئاً على الإطلاق و لقد عرفت أنه كان يتوجب علي فعل شيءٌ ما حيال تلك العادة هذه المرة |
Bu para işinden bıktım. Sadece ne yapmam gerektiğini söyle bana. Pekala. | Open Subtitles | لقد سئمت من موضوع المال فقط أخبرني ما يجب علي أن أفعله |
Lütfen, bana sadece onun uyanması için ne yapmam gerektiğini söyleyin. | Open Subtitles | أرجوك، فقط قل لي ما الذي علي فعله لأجعلها تستيقظ ؟ |
Ama yapmam gerektiğini söyle Bu bok ile benim puan kartı bulunuyor. | Open Subtitles | لكن أخبروني ماذا من المفترض أن أفعل بهذه الأمور على بطاقة نتائجي. |
Sadece bana ne yapmam gerektiğini söyle. | Open Subtitles | فقط يُخبرُني ما أنا يَجِبُ أَنْ أعْمَلُ. |