Bunu yapman için hiçbir nedenin olmadığını biliyorum, | Open Subtitles | أنظري , أعلم أنه ليس لديكِ أسباب لتفعلي هذا |
Ama seni, böyle aptalca bir hata yapman için yetiştirmedim ben. | Open Subtitles | ولكنني لم أربيكِ لتفعلي شيئاً بهذا الغباء |
- O yüzden bu hafta iş yapamayacağım. - yapman için uğraşacağız. | Open Subtitles | لذا لن اكون قادرا على فعل اي شيء توكلونه لي هذا الاسبوع سنحاول ان نحل المساله |
Bunu yapman için seni zorlayamam. | Open Subtitles | لا يمكنني ان ارغمك على فعل هذا |
Bunu yapman için Fiona'nın babası sana para mı verdi? | Open Subtitles | والد فيونا دفع لك لتفعل هذا؟ الملك الثرى؟ |
Görünüşe göre sırada bugün seni satış yapman için göndermeleri var. | Open Subtitles | حسناً ، بعد ذلك كما يبدو سوف يرسلونك إلى الخارج اليوم لتقومي ببعض المبيعات |
İşini yapman için ne gerekiyorsa bana söyle yeter. | Open Subtitles | أيًا كان تريده لتنجز عملك، فقط عليك إبلاغي. |
Ne istiyorsan yapman için altı dakika ama hemen cevap bekliyorlar. | Open Subtitles | ست دقائق لتفعل ما تريد لكنهم يريدون رداً الآن |
George odaklamayı yapman için hazır olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | ويخبرونني أن (جورج) مستعد لك للنظر للبؤرة. |
Mary'e karşı bir şey yapman için sana öneride bulunmayacağımı da biliyorsun o yüzden neden beni bunun için getirdin? | Open Subtitles | وتعلمين انني لن انصحك ابدا لتفعلي شي يضر ماري اذا لماذا تقولين هذا لي |
Arkamı döndüğüm anda Richard ve Kahlan'a istediğin şeyleri yapman için mi? | Open Subtitles | لتفعلي ما يحلو لكِ (لـ(ريتشارد)و ( كالين.. باللّحظة التى أدير بها ظهري؟ |
Seni ne yapman için ikna etti? | Open Subtitles | حاولت إقناعك لتفعلي ماذا؟ |
Bunu yapman için sana yağlı ödemeler yapıyorlar. | Open Subtitles | ويعطوك أجرا كبيرا على فعل ذلك |
Pekâlâ, seni ne yapman için eğittiler? | Open Subtitles | حسنٌ , و دربوك على فعل ماذا؟ |
Neyi yapman için zorladılar? | Open Subtitles | أجبرك على فعل ماذا؟ |
Sana söylediğim şeyi yapman için ödüyorum. | Open Subtitles | انا ادفع لك لتفعل ما اطلبة منك |
Fiona'nın babası bunu yapman için altın mı verdi? | Open Subtitles | أبو فيونا دفع لك لتفعل ذلك ؟ |
Bozulmadan önce ona makyaj yapman için çağırdım seni. | Open Subtitles | لقد دعوتك لتقومي بمكياج له قبل أن يتفسخ . |
Bunu yapman için sana para ödüyor. | Open Subtitles | إنها تدفع لك لتقومي بذلك |
İşini yapman için ne gerekiyorsa bana söyle yeter. | Open Subtitles | أيًا كان تريده لتنجز عملك، فقط عليك إبلاغي. |
Sana konuşman için mi yoksa dediğimi yapman için mi para ödüyorum? | Open Subtitles | انا ادفع لك للتكلم,او لتفعل ما اقول؟ |
George odaklamayı yapman için hazır olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | ويخبرونني أن (جورج) مستعد لك للنظر للبؤرة. |