Hasta adam kendini iyileştirebilirdi ama ne yapması gerektiğini çok geç fark etmişti. | Open Subtitles | ربما تمكّن الرجل المريض من علاج نفسه لكنه أدرك متأخّرًا ما عليه فعله |
Sanırım ona ne yapması gerektiğini değil ne yapabileceğini söylediniz. | Open Subtitles | بأن عليك أخبار الملك بما عليه فعله ولكن ليس بما يمكنه فعله. |
Bilge doktorlar ve gelişmiş tıptı ve cerrahlardı, elleriyle ne yapması gerektiğini bilen. | TED | كان حكمة الأطباء والطب المتقدم والجراحين الذين يعرفون ما يجب القيام به بأيديهم. |
Kadın, erkeğe ne yapması gerektiğini söylememeli. | Open Subtitles | لا يجب أن تخبر إمرأة رجلا ما عليه أن يفعل |
Bunu açık açık söylediği anda ne yapması gerektiğini biliyordu. | Open Subtitles | والثاني قالت ذلك بصوت عال، وقالت إنها تعرف ما كان عليها أن تفعل. |
Artık bir değişiklik yapması gerektiğini söyler misin? | Open Subtitles | اخبريها اننى افتح المغسلة يوميا عليها فعل شئ للتغيير |
Bence o burası onun yeri olsun istiyor Ve biz tamamen kendimizden geçip ona ne yapması gerektiğini söyleyip durduk. | Open Subtitles | أراهنك أنها تريده مكانها الخاص وكنا نُخبرها ما عليها فعله |
– Amerikan bilim insanlarının Almanlardan önce bir bomba yapması gerektiğini. | Open Subtitles | انه يجب على العلماء الامريكين ان يصنعوا قنبلة قبل ان يفعل ذلك الالمان |
Belki de bir insanın, başkalarının acısını bir şekilde dindirmeye yardımcı olmak için bir şeyler yapması gerektiğini anlamasından ileri gelen bir acıdır. | Open Subtitles | ربما هو ألم ينتج عن الإدراك، أن الإنسان يجب أن يفعل شيئا لأخيه الإنسان، لتخفيف معاناته. |
Ve Almanların ona ne yapması gerektiğini söylemelerine izin veremezdi. | Open Subtitles | ولأنه لم يمكن متحضرا لترك الألمان يخبرونه ما يتوجب عليه فعله |
Ona ne yapması.. ...gerektiğini bir bir söylerim. | Open Subtitles | سأخبره بالظبط مالذي يجب عليه فعله,ومن يعلم |
Ona, bir şeyler yapması gerektiğini söyleyen bir ses. | Open Subtitles | لقد سمع صوتاً فقط أخبره أن هناك شيئاً عليه فعله |
Her zaman bunun bilincinde olmazmış; fakat farkında olurmuş ve birden ne yapması gerektiğini bilirmiş. | Open Subtitles | لا يكون دائما واعيا بذلك،لكنه يدركه عندما يعرف فجأة ما الذي عليه فعله |
Kutudakileri ele geçirmeye çalışmışlar, o da onları korumak, güvende tutmak için yapması gerektiğini düşündüğü şeyi yapmış. | Open Subtitles | لقد حاولوا أخذه منه فقام بما إعتقد ان عليه فعله ليحميه ويبقيه في آمان |
Araba da oturup neler yapması gerektiğini söylememelisin. | Open Subtitles | لا يجلس في السيارة تنتظر مربع ليقول لها ما يجب القيام به. |
Ne yapması gerektiğini kaç defa hatırlatırsanız hatırlatın, üç ve dört yaş, genelde kartları eskisi gibi sınıflandırmaya devam eder. | TED | الأطفال بعمر ثلاث وأربع سنوات يستمرون عادة بفرز البطاقات وفق الطريقة الأولى بغض النظر عن عدد المرات التي تذكّرهم فيها بما يجب القيام به. |
Giles onu bensiz de yapabilir. Ona bütün talimatları veririm. Ne yapması gerektiğini gösteririm. | Open Subtitles | يستطيع جايلز فعل ذلك بدوني، سأريه ما عليه أن يفعل |
Ona bak. yapması gerektiğini biliyor ama yapmayacak. | Open Subtitles | هو يعلم أنه عليه أن يفعل ذلك لكنه لن يفعل |
Ve karşılığında bir şey yapması gerektiğini düşündü. | Open Subtitles | و شعرت أنه عليها أن تفعل شيئاً في المقابل |
Yanında bir bebek getirmişti. Küçükken bunu yapması gerektiğini düşünürdüm. | Open Subtitles | هذه المرة كانت تحمّل معها طفلًا، عندما كُنت صغيرًا كنت أعتقد أن عليها فعل ذلك. |
Fakat özel biri olması için ne yapması gerektiğini çözdüm. | Open Subtitles | ولكنني اكتشفت ما عليها فعله لتكون مميّزة |
Her birimiz diğerinin ne yapması gerektiğini biliyordu. | Open Subtitles | كل واحد كان يعرف ماذا يجب ان يفعل الاخر |
Düşmanlarını öldürdükten ve memleketini düzene soktuktan sonra, son bir şey yapması gerektiğini söylemiş. | Open Subtitles | ويقوم بقتل كل أعدائه، ويجهز منزله هناك، يجب أن يفعل شيء واحد قبل أن يرتاح. |
Kraliçeme ne yapması gerektiğini söylemeyi tasavvur bile edemem. | Open Subtitles | لن أتجرأ أبداً على أن أقول لملكتي ما ينبغي أن تفعله |
Evimize gelip herkese ne yapması gerektiğini söyledin. | Open Subtitles | تأتي لمنزلنا وتخبر الجميع بما عليهم فعله |
Bir şey yapması gerektiğini söyledi. Önemli bir şey gibiydi. | Open Subtitles | قال إن عليه فعل شئ بدا أمراً مهماً |