Dünya turu yapmayı seviyor ve uslu durursam beni bazen yanında götürüyor. | Open Subtitles | يحب أن يسافر حول العالم و إذا كنت عاقلة في وقت ما سيأخذني معه |
onu seviyorum, işleri kendi yoluyla yapmayı seviyor. | Open Subtitles | أنا أحب المفاجئات لكنه يحب أن تكون الأوقات لطيفة |
Vücut kremi kullanıyor ve köpüklü banyo yapmayı seviyor diye mi? | Open Subtitles | لأنه يستخدم مرطب البرة -و يحب أن يستحم بالصابون؟ -هل نسيتي العناية بالأظافر؟ |
Şaka yapmayı seviyor ve aptalca davranıyor. | Open Subtitles | وقالت إنها تحب المزح وانها غبي. وقالت إنها لا تعتقد. |
O da şaka yapmayı seviyor, insanlara "sürpriz" deyip onları güldürmeyi, tıpkı senin gibi. | Open Subtitles | وقالت إنها تحب المزح جدا، لجعل الناس "مفاجأة"، والضحك، و مثلك. |
"Sadece parti yapmayı seviyor, anne" derdi. | Open Subtitles | إنه فقط يحب أن يحتفل ,أمي |