Bundan sonra, düzenli olarak New York'a seyahatler yapmaya başladım. | Open Subtitles | لقد بدأت بعد هذا فى القيام برحلات منتظمة إلى نيويورك |
Bundan sonra, düzenli olarak New York'a seyahatler yapmaya başladım. | Open Subtitles | لقد بدأت بعد هذا فى القيام برحلات منتظمة إلى نيويورك |
Sonra Warblers'a koçluk yapmaya başladım ve kendimi yeniden buldum. | Open Subtitles | لكن عندها بدأت بتدريب الوالبرز و قد كنت نشيطاً جداً |
Ve bunları yapmaya başladım, onları Google Maps'e koydum ve orada ortaya çıkan tek tek havaalanları ile desenleri görmeniz için yakınlaştırmanıza izin verdim. | TED | وبدأت في صنع هذه ، ثم وضعتها على خرائط جوجل وسمحت ان تقرب الصورة لترى المطارات كل على حدى والأنماط التي تحدث هناك. |
Özlerini, ... ...hayattaki arzularını, sanat stillerini inceledim ve... ...çalışmalarımı yapmaya başladım. | TED | اخترعت سيرهم الذاتية واهتمامتهم الحياتية وأساليبهم الفنية وبدأت في تنفيذ أعمالهم |
Ve büyük bir heyecanla, araştırma yapmaya başladım, derinin nitrik oksit ürettiğini bulduk. | TED | وبدأت عمل البحوث، ووجدنا مذهولين، أن الجلد ينتج أكسيد النيتريك. |
Yani, endüstriyle farklı yollarda bu tür karışık yeteneklerle deneyler yapmaya başladım. | TED | فبدأت أجرب في هذه الصناعة بطرق عدة و بهذا المزيج من الخبرات. |
O sene bir robot yapmaya başladım, Kısmet, Dünya'nın ilk sosyal robotu. | TED | و في تلك السنة بدأت بناء هذا الروبوت , كيسميت اول روبوت اجتماعي في العالم |
Bana sorulan soruların cevabını bilmediğimde her zaman yaptığım gibi ödevimi yapmaya başladım. | TED | وكما أفعل دائمًا عندما لا أعلم إجابة أحد الأسئلة، بدأت بأداء واجبي. |
Şapkalar, eşarplar ve çantalar gibi daha fazla parça yapmaya başladım. | TED | بدأت في صنع المزيد من الأصناف مثل القبعات، والأوشحة والحقائب. |
Kısa zamanda evimin arka bahçesinde bir orman yapmaya başladım ve işte bu üç sene sonraki görünümü. | TED | لاحقاً بدأت بإنشاء حرج في فناء منزلنا وهذه صورة المنزل بعد ثلاثة أعوام |
Aslında müthiş bir fikir olduğunu düşündüm ve kano yapmaya başladım. | TED | أعني، ظننتها كانت فكرة عظيمة، لذلك بدأت ببناء الزوارق |
Bunu 15 sene önce burada Gainesville'de, burada arka bahçemde yapmaya başladım. | TED | بدأت هذا العمل منذ 15 سنة هنا في غينسفيل، هنا في الفناء الخلفي لبيتي. |
Hemen bu yeni araçla bir şeyler yapmaya başladım ve bu süreçte bir şey fark ettik: Sanal gerçeklik, araç tarihinde inanılmaz önemli bir rol oynayacak. | TED | بدأت سريعاً في صناعة أشياء جديدة في ذلك الوسط الجديد، وخلال ذلك تبين لنا شئ ما: أن الواقع الإفتراضي سيلعب دوراً هاماً في تاريخ كل الوسائط. |
Etrafımdaki adaletsizlik sinirlerimi altüst etmişti ve tek yapabildiğim şey sanattı, ben de resim yapmaya başladım. | TED | وكنتُ غاضباً من رؤية كل ذلك الظلم حولي، وكان منفذي الوحيد هو الفن، لذلك بدأت بالرسم. |
Şu sıralar Suriye'de muhabirlik yapıyorum ve haber yapmaya başladım çünkü yapılması gerektiğine inanıyorum. | TED | وأنا الآن أقوم بتغطية سوريا ، وبدأت بتغطيتها إعلامياً لأنني أؤمن أنه .. يجب أن يُقام بهذا العمل. |
Fotoğrafçı oldum. Her şeyi bırakıp fotoğrafçı oldum. Benim için önemli olan fotoğrafçılığı yapmaya başladım. | TED | أصبحت مصوراً فوتوغرافياً تخليت عن كل شيء و صرت مصوّراً وبدأت بالفعل القيام بالتصوير و كان شيئاً مهماً بالنسبة لي. |
Onların savunmasını hücum olarak kullanmaya karar verdim ve Kutsal kitabı vurgulamaya ve ondan alıntı yapmaya başladım. | TED | قررت استخدام دفاعاتهم على أنها طريقة هجومي، وبدأت بالاستشهاد بأيات قرآنية كذلك. |
Kalemimi aldım ve kafasına çizim yapmaya başladım ve ona bir taç çizdim. | TED | أخذت قلمي، وبدأت أرسم على رأسها رسمت لها تاجا. |
Gateshead'de 32 tane çocuk buldum ve yöntemle ilgili küçük düzeltmeleri yapmaya başladım. | TED | في غيتسهيد ، قمت بإختيار 32 طفلا ، وبدأت بصقل ذلك الأسلوب. |
Sonra Los Angeles' a orada Santa Monica rıhtımına ve tanesi 10 sentten portreler yapmaya başladım. | Open Subtitles | ثم ذهبت إلى الرصيف في سانتا مونيكا وبدأت برسم الصور لـ10 سنتات لكل واحدة |
Mükemmel bir bienal oluşturmayı kararlaştırdım ve bunların hepsini... ...düşünüp liste yapmaya başladım. | TED | فبدأت أفكر وأدون واعتقدت أن أفكاري تصلح لإقامة بينالي كامل |