"yapsın" - Translation from Turkish to Arabic

• يفعل
• يقوم
• سيفعل
• ليفعل
• يفعلها
• يَعمَلُ
• فليفعل
• قد تفعل
• يقوموا
• دعيه
• يفعلُ
• يقم
• ليقم
• بعملها
• تقوم بذلك

Bırak ne isterse yapsın. Boş tehditlere pabuç bırakmam ben.
دعه يفعل ما يحلو له أنا لا أخشى التهديدات التافهة

Sırf delice bir şeyler yapsın diye onu sarhoş etmeye çalıştığına inanamıyorum.
انا لا اصدق انك تريدة ان يشرب فقط لكى يفعل اشياء مجنونة

Çalıştığı adamlarla arası iyi olsa niye böyle bir şey yapsın?
نعم، ولمَ قد يفعل ذلك إن كانت أحواله جيدة مع جماعته؟

Bir araba kiralaması gerçekten çok ilginç. Neden yapsın ki?
غريب جداً من أنه استأجر سيارة لما قد يقوم بذلك؟

Ve belki bir daha, ne kadar dönerse dönsün, hiç kimse Tanrı'nın adını zikretmeyecektir Peki o zaman hayatının kalanında ne yapsın?
وربما لن يهتف أي شخص بأسم الإله بتاتاً بينما هو يدور، وماذا سيفعل هو بعد ذلك بقية حياته؟

Hiç bunu bir kere olsun düşündün mü? "Fredo'yu yolla, bunu yapsın, Fredo'yu yolla, şunu yapsın!"
فلنرسل فريدو ليفعل هذا فلنرسل فريدو ليفعل ذاك

Eğer iyi bir zevkiniz yoksa ve düğme seçmeyi beceremiyorsanız bırakın başkası yapsın.
لولا تمتلك ذوق رفيع ولا يمكنك انتقاء زر، اجعل أحدًا آخر يفعل لك هذا، هل تعلم؟ أنا حقا أعني ذلك.

O zaman da yapay zekâyla çalışma hilesi şu hale geliyor: Problemi nasıl düzenleyelim ki gerçekten istediğimizi yapsın?
وبذلك تصبح خدعة العمل مع الذكاء الاصطناعي هي: كيف نقوم بتنصيب المشكلة كي يفعل ما نريد فعلياً؟

Birbirimize aşık olduğumuzu bilen biri ne diye böyle bir şey yapsın ki? Bu çok saçma!
لماذا يفعل خصوصاً و أنه يعلم بأننا أحباء ؟

Bunu bilemezsin. Bir kere mantığı yok. Niye yapsın ki?
. أنت لست متأكد من ذلك هذا لا يبدو منطقياّّ ، لماذا يفعل ذلك ؟

Yoksa niye testislerimiz bedenimizden dışa doğru olup, birisi de bunu yapsın ki?
او لماذا وضع الخصيتين خارج الجسد لكي يفعل احدهم هذا

Bunu neden yapsın ki? Gerçekten dikkatleri çekebilmek için.
لماذا يفعل ذلك تأكد من ان تسترعي كامل انتباهه

Bak, eğer onu seviyorsan söyle dediğimizi yapsın.
الان انظري انت تحبيه أليس كذلك ؟ لذلك أطلب منه أن يفعل كما اقول له تكلمي

Her ne yapıyorsa yapsın, sırrını mezara götürdüğü belli.
حسنا, مهما كان يفعل, سيأخذ بسره الى قبره.

- Bu çok saçma. O adama niye bir şey yapsın?
هذا لا يعنى شىء لماذا يريد ان يفعل شىء اخر لهذا الرجل

Bir tanrının ölmesini istiyorsan, bırak bu pis işi başka birisi yapsın.
عندما تذهب لقتل الهه دع غيرك يقوم بالعمل القذر

Bu adam boynuna kadar soruşturmaya batmış. İşi gücü var. Bırakalım yapsın.
هذا الرجل منغمس فى تحقيق ما لديه عمل ، لماذا لا ندعه يقوم بعمله

Herkesi tanıyor ama neden bunu yapsın ki?
ولكن لماذا سيفعل شيئا مثل ذالك ؟ لقدكانشريكافىالمطعم.

"Fredo'yu yolla, bunu yapsın, Fredo'yu yolla, sunu yapsın!"
فلنرسل فريدو ليفعل هذا فلنرسل فريدو ليفعل ذاك

-Ama niye yapsın ki? -Strange onu bulmadan önce ne yaptığını geçiştirdi gibi sanki.
ولماذا يفعلها ان لم يكن سيستفيد شيئا من هذا ؟

Shel önce hangi işi yapsın? Önce neyi görmek istersiniz?
الذي يَعمَلُ أنت رجالُ يُريدونَ لرُؤية عملِ شيل على أولاً؟

Hayır, koyunlarım! Birisi bir şeyler yapsın!
لا ليس خروفى فليفعل أحدكم شيئا

Belki başka birini geri kazanmaya çalışıyordur. Yoksa, Neden yapsın?
لعلّها تحاول الانتقام من أحدهم، وإلا, فلمَ قد تفعل ذلك؟

Ve bırakın adliyeciler işlerini yapsın.
دعوا رجال الأعمال الجنائية يقوموا بعملهم.

Kapa çeneni Angela. Bırak istediğini yapsın.
إنه فتى صغير " إنجيلا " دعيه يفعل ما يشاء

Kahretsin. Bunu neden yapsın ki?
اللعنة و لمَ عساهُ يفعلُ ذلك؟

Bırak yapsın işte, senin her sene mutfakta işlediğin savaş suçlarından daha kötü olamaz.
دعه يقم بذلك، لن يكون الأمر أسوأ من جريمة حرب تفعلها خلال السنوات الماضية في المطبخ،

Hazırız. Yakın takibe gerek yok. Bırakın GRPS işini yapsın.
سننطلق، لا حاجة إلى سيارة مطاردة ليقم القمر الصناعيّ بالعمل اللازم

Geri çekilin. Görülecek bir şey yok. Bırakın da polis işini yapsın.
تراجعوا، لايوجد هناك شييء كي تشاهدوه، دعوا الشرطة تقوم بعملها

Gel beni bir güzel öp, yoksa cihazı açayım o mu yapsın?
الان هل تريد تقبيلي جيداً ام تحتاج لجهاز لكي... تقوم بذلك ؟