"yaptığı şeyi" - Translation from Turkish to Arabic

    • ما فعله
        
    • ما يفعله
        
    • بما فعله
        
    • ما فعلت
        
    • بما فعلته
        
    • يفعل ما
        
    • ما قام
        
    • ما فعل
        
    • ما يفعل
        
    • بما فعل
        
    • ما كان يفعله
        
    • فلا يبرر ما
        
    • لماذا فعل
        
    • عما فعله
        
    • عن ذلك الشيء الذي يصنعه وأن
        
    Anarşi baş gösterirse nesillerdir atalarımın yaptığı şeyi yaparım kaçarım. Open Subtitles ان انتشرت الفوضى اخطط لفعل ما فعله اسلافي عبر العصور..
    Stephen Mather'in 100 yıl önce yaptığı şeyi yapmamız gerek. TED يجب علينا أن نفعل ما فعله ستيفن ماثر قبل مئة سنة.
    Yazdım, çünkü yaptığım şeyi neden yaptığımı, onun yaptığı şeyi neden yaptığını, etrafımızdakilerin yaptıkları şeyleri neden yaptıklarını bilmek istedim. TED كتبته لأنني اردت ان اعرف لماذا فعلت ما فعلته ولماذا هو فعل ما فعله ولماذا كل من حولنا فعلوا ما فعلوه
    Eğer herkesin yaptığı şeyi yaparsam, o zaman kimim ben? Open Subtitles وإن كنت أفعل تماماً ما يفعله الجميع فمن أنا إذاً؟
    Şimdi biz de aynı kararı vermek zorundayız. Kalkmış onun yaptığı şeyi öneriyorum. Open Subtitles ونواجه نفس القرار هنا، وأجادل بما فعله بالضبط
    yaptığı şeyi bütün gece düşünmüştür ve muhtemelen de utanç içindedir. Open Subtitles كان لديها الليل بطوله لتفكر في ما فعلت لا بد أنها تشعر بالخجل، فلنستمتع بذلك
    Vay be. Bu adamın yaptığı şeyi yapmaya asla cesaret edemezdim. Open Subtitles ما كنت لأمتلك الشجاعة لأفعل ما فعله هذا الرجل
    Ama yaptığı şeyi görünce, ona tekrar aşık oldu. Open Subtitles ولكن عندما رأت ما فعله وقعت في حبه مجددا
    Ama sana anlatmam yaptığı şeyi değiştirmeyecekti. Open Subtitles ولكنّ إخباري إيّاك ما كان ليغيّر ما فعله
    Bu hala cinsel bir suç. - Sana yaptığı şeyi küçümseme. Open Subtitles لا يزال الأمر يقع تحت طائل الإعتداء الجنسي , لا تقللي من شأن ما فعله بكِ
    Bana yaptığı şeyi tersine çevirmek için araştırmalarını görmem gerek. Open Subtitles أريد مطالعة بحثه لأعرف كيف أعكس ما فعله بي
    Evet, seninkinin de yaptığı şeyi yapmaması gerekiyordu. Open Subtitles أجل , وفتاك لم يكن لديه الحق بفعل ما فعله هناك
    Ben de siyasetin dehşete düşürdüğü herkesin yaptığı şeyi yaptım: Aday oldum ve kazandım. TED ففعلت ما يفعله أي ممن أرعبتهم السياسة: ترشحت للإنتخابات، وفزت.
    Herkes istediğini almak için yaptığı şeyi yapmaya devam ediyordu, uyuşturucu satıcıları, hırsızlar, kan bankası. TED الكل هناك كان يفعل ما يفعله ليأخذ ما يريد، تجار المخدرات، اللصوص، بنك الدم.
    Atalarının 100 milyon yıldır yaptığı şeyi yapmak için burada. Open Subtitles انها هنا للقيام بما فعله اجدادها لاكثر من مئة مليون سنه
    Evet, biliyorum bunu söylemem doğru değil, ama yaptığı şeyi takdir ediyorum. Open Subtitles نعم أعرف هل تعلمي أني معجب بما فعله
    Seninle beraber arabada olması iyi bir şeydi. Çünkü yaptığı şeyi yapabilecek, tanıdığım tek kişi o. Open Subtitles كنت محظوظًا كونها معك بتلك السيارة لأنها الشخص الوحيد الذي أعرفه الذي كان سيفعل ما فعلت
    Teri eve geldiğinde, yaptığı şeyi size anlattı. Open Subtitles عندما عادت تيري للمنزل اخبرتكِ بما فعلته
    Şimdi de tüm ufak hayvanların korktuklarında yaptığı şeyi yapıyor. Open Subtitles والآن يفعل ما تفعله كل الحيوانات الصغيرة عندما تكون خائفة
    Ama kesildiğinde ve halkının yaptığı şeyi öğrendiklerinde sığınağı ele geçirecekler. Open Subtitles ولكن عندما يتوقف، ويكتشفون ما قام به شعبكِ لقد سرقوا القبو
    Dendi'nin yaptığı şeyi anlamak için yeterli zamanı olmadı. Open Subtitles لم يكن لديك الوقت الكافي لفهم ما فعل في الديندي.
    Görevim ekibinin bize odaklanmasını sağlamaktı, böylece ortağım en iyi yaptığı şeyi yapabilecekti. Open Subtitles وكانت وظيفتي للحفاظ ركز فريقكم علينا، حتى انه يمكن أن تفعل ما يفعل أفضل.
    yaptığı şeyi bana anlatmıştı Hakim Willoughby. Open Subtitles لقد اخبرني بما فعل ايها القاضي
    Kocam yaptığı şeyi, tüm Palermo'nun tanıklık edebileceği şekilde açıkça yapıyordu. Open Subtitles ما كان يفعله زوجي كان يفعله علانية وبوضوح وكما تشهد بذلك كل باليرمو.
    Bunu zaten bildiğini biliyorum ama Sam senin için ne yapmış olursa olsun bu, şu an yaptığı şeyi doğru kılmaz. Open Subtitles انصت، أعلم أنك تعرف هذا أيًا كان ما فعله لأجلك (سام) فلا يبرر ما يقترفه الآن
    Dedesinin yaptığı şeyi torunu ödeyecek. Open Subtitles حفيد ستعمل دفع لماذا فعل الجد بالنسبة لنا.
    Kocan, orayı biraz karıştırmış gibi tüm hastane hala onun yaptığı şeyi konuşuyor. Open Subtitles .. يبدو أن زوجك لديه حركة هناك المستشفى بأكملها ما زالت تتحدث عما فعله
    yaptığı şeyi okudum, bombayı kuran ve ateşleyen kişinin herkesten daha beter zehirleneceği yazıyor. Open Subtitles قرأت عن ذلك الشيء الذي يصنعه وأن من يقومون به وسيفجرونه سينالهم الهلاك أكثر من الجميع

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more