O şeyin yaptığı da bu zaten, tekrar etmek. Bırakın konuşsun. | Open Subtitles | لكن هذا ما يفعله الشيء، إنه يكرر - دعها تتحدث - |
Şu ukala sorumlunun parasıyla yaptığı da bu değil mi? | Open Subtitles | أليسَ هذا ما يفعله ذلكَ المخرج المتعجرف بماله الخاص؟ أليسَ هذا ما يفعله ذلكَ المخرج المتعجرف بماله الخاص؟ |
Tabii ki. Bizim yasal depatmanımızın yaptığı da bu. | Open Subtitles | طبعاً ، هذا ما يفعله قسمنا القانوني. |
Herkesin yaptığı da bu değil mi? Kendilerini tekrar ediyorlar. Günlük dizileri ve antidepresan ilaçlarıyla hayatlarını devam ettirmek. | Open Subtitles | اليس هذا ما يفعله الجميع؟ التماشي مع "إن سي آي إيس" الخاص بهم |
Annesine yaptığı da bu zaten. | Open Subtitles | هذا ما يفعله بأمه |
Ama yazarların yaptığı da bu. | Open Subtitles | و لكن هذا ما يفعله المؤلفون. |
Bu herifin yaptığı da bu mu? | Open Subtitles | هذا ما يفعله ذلك الرجل؟ |
Bence Rio'nun yaptığı da bu. | Open Subtitles | لذا أظن أن هذا ما يفعله ريو |
Belgard'ın yaptığı da bu! | Open Subtitles | هذا ما يفعله "بلغارد"! |