"yaptığı zaman" - Translation from Turkish to Arabic

    • عندما يفعل
        
    • عندما فعل
        
    • عندما تفعل
        
    Ama fark ettim ki bu Jerry... böyle şeyler yaptığı zaman Jerry'yi beğenmiyor. Open Subtitles وأدركت أن جيري لم يعجبه جيري عندما يفعل جيري ذلك
    Ve hata yaptığı zaman, sanırım senin adamların yerini öğrenecektir. Open Subtitles قبل ان يتواري و عندما يفعل ذلك انا افترض ان اتباعك سوف يسمعوا بذلك
    Birisi kötü bir şey yaptığı zaman, ölmesi gerekiyormuş gibi hissediyorum. Open Subtitles أشعر مثل عندما يفعل شخصا ما شيئا خاطئ, ويتمنى فقط بأن يموت
    Erlich yaptığı zaman suratına yumruğu yapıştırmıştı. Open Subtitles أعني، انه لكم إرليك في وجهه عندما فعل ذلك له،
    Böyle şeyler yaptığı zaman ciddi değildir. Open Subtitles لم يكن يقصد عندما فعل هذه الاشياء
    Böyle şeyler yaptığı zaman ciddi değildir. Open Subtitles هو لم يكن يقصد عندما فعل هذه الاشياء
    Tanrım! Neden bunu yaptığı zaman hep hamileyim? Open Subtitles لماذا أكون دائما حبلى عندما تفعل ذلك؟
    Bunu yaptığı zaman ondan nefret ediyorum. Open Subtitles أكره عندما تفعل ذلك
    yaptığı zaman, mahkemeye yalancı şahitlik yaptın. Open Subtitles عندما يفعل سوف تقسمين كذبا فى المحكمه
    yaptığı zaman, güvenli bir mesafeden onu takip et. Open Subtitles عندما يفعل ذلك، اتبعه من على مسافة آمنة
    Bunu yaptığı zaman? Open Subtitles عندما يفعل هذا؟
    Bunu yaptığı zaman ona bayılmıyor musunuz? Open Subtitles ألا تحبينه عندما يفعل هذا؟
    Bunu yaptığı zaman sen... Hayır. Open Subtitles عندما يفعل ذلك , هل
    Bunu yaptığı zaman beni fena azdırmıştı. Open Subtitles شعرت بالإثارة عندما فعل ذلك
    Tavsiye almayı kesti. Bunu yaptığı zaman, düşündü ki... Open Subtitles توقّف(كريس)عن حضور العشاء الجماعي عندما فعل ذلك، إعتقد بأنّه...
    Ona su ile ilgili planımdan bahsettim, eğer Hood'a yardım ediyorsa onu bulup, bunu Hood'a anlatacağından şüpheleniyorum ve yaptığı zaman sen de orada olacaksın çünkü onları izleyeceksin. Open Subtitles سأخبرها عن مخططي حول الماء و إن كانت متحدة مع (هود) أعتقد بأنها ستذهب للعثور عليّه من أجل إخباره و عندما تفعل ذلك، ستكون هناك لأنك ستتعقبها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more