Biz yaptığımız işi gastro-diplomasi olarak görüyoruz, sınırları açmak ve kültürleri birleştirmek için yemek ve becerileri kullanma. | TED | نحن ننظر إلى العمل الذي نقوم به مثل دبلوماسية الأمعاء، استخدام الطعام واللياقة البدنية؛ لفتح الحدود وتوثيق الأواصر. |
Burada yaptığımız işi daha az önemsiyorum anlamına gelmez bu. | Open Subtitles | هذا لا يعني انني اقلل من اهمية العمل الذي نقوم به هنا |
Burada yaptığımız işi daha az önemsiyorum anlamına gelmez bu. | Open Subtitles | هذا لا يعني انني اقلل من اهمية العمل الذي نقوم به هنا |
Bu dava tüm dünyaya yaptığımız işi anlatabilir. | Open Subtitles | أعني، إنّ هذه القضية يُمكن أنْ تخبر العالم... عن العمل الذي نقوم به. |
yaptığımız işi de rüyamda görmüştüm. | Open Subtitles | حلمت عن العمل الذي نقوم به |
(Gülüşmeler) Pekâlâ, sadece bir fikirle bitireceğim: Eğer hep birlikte bir değer yaratmak için çalışırsak fakat yaptığımız işin değerini gerçekten de hep aklımızda tutarsak, bence yaptığımız işi değiştirebiliriz. | TED | (ضحك) حسناً, ساختم بفكرة واحدة: متى ما عملنا جميعنا على تقديم فائدة، وركزنا على قيمة العمل الذي نؤديه، أظن باننا نستطيع تغيير العمل الذي نقوم به. |