"yaptım ve" - Translation from Turkish to Arabic

    • لذا قمت
        
    • فعلت و
        
    • قمت ببعض
        
    • وفعلت
        
    • كانت هو أنني
        
    • لقد اجريت
        
    • فعلها ولم تسبب
        
    • فقمت
        
    Birisi aletlerle oynadıysa, belki onları da kontamine etmiştir, ben de üstünde test yaptım ve bir takım spor buldum. Open Subtitles اذا كان أحدهم عبث بمسدسنا الأساسي فربما كانت ملوثة فالأصل أيضا لذا قمت بمسح التجويف ووجدت حزمة من الجراثيم ؟
    Tasarımcı olarak, bunla oynamaktan duramıyorum, bu yüzden bunu parçalara ayırdım ve böyle bir şeyler yaptım, ve anlamaya çalıştım ki yalın öğelerin ne olduğunu, üzerinde çalışdıkça hissederek. TED وكمصمم .. لا استطيع ان اتجاهل هذا لذا قمت بتحليلها و تصنيفها هكذا .. وحاولت ان افهم العناصر منفصلة عن بعضها البعض وان اشعر بها كل على حدا ..
    Ama ben yaptım ve onlar bunu fark etmedi. Open Subtitles لكنني فعلت و لم يستطيعوا التغاضي عن الأمر
    Biraz araştırma yaptım ve korkularının üstünden bu sayede gelebiliyormuşsun. Open Subtitles لقد قمت ببعض الأبحاث، وتلك الطريقة كي تتغلبي على مخاوفك
    Hayır, sonra olanlar, ben çok üzüldüm ve söylememem gereken şeyler söyledim ve yapmamam gereken bazı şeyler yaptım ve bunun sonucunda da işimden kovuldum Open Subtitles كلا، ما حدث أني غضبت فقلت كلاماً ما وجب قوله وفعلت أشياءاً ما وجب فعلها
    - " Hiç uyum göstermiyor." - Ona karşı tanıklık yaptım ve şimdi özgürüm. Open Subtitles ... ـ غير ملتزم للغاية ـ الصفقة كانت هو أنني اشهد ضدها أخرج من هنا
    Soğuk füzyon formülü üzerinde her testi yaptım ve, sonuç şu ki formül sadece yarım değil, aynı zamanda imkansız da. Open Subtitles نعم لقد اجريت كل اختبارات الانشطار البارد ويجب ان نعتقد انها بالفعل ناقصة
    Hayatım boyunca yapmak zorunda olduğum şeyleri yaptım ve bunlar hayatımı daha sefil yaptı sadece. Open Subtitles طوال حياتي، كنت أفعل الأشياء التي يجب فعلها ولم تسبب لي سِوا التعاسة
    Onlar için bir iş yaptım ve sonra yine geldiler, ...ve birine herhangi bir şey söylersem beni öldüreceklerini söylediler. Open Subtitles اعطوني بعض المآل فقمت لهم بعمل ثم عادوا مرة أخرى وقالو لي ان قلت اي شئ انا في عداد الموت
    Yani görevimi yaptım, derin ve köklü bağışlamalar yaptım ve şu an burada yaptığım gibi bir amaç üzerine yaşıyorum. Ben insanlara hizmet ederim, para ise bana. TED لذا قمت بالعمل، وعشت تسامحًا عميقًا، وكما أقف هنا اليوم، فأنا أعيش لهدف، أنا أخدم والمال يخدمني.
    Travma bölgesindeki dokularda ayrıntılı inceleme yaptım ve uygulanan işlem sırasında dokuya girmiş çok küçük birikintiler buldum. Open Subtitles لذا قمت بأخذ عينات اكثر للنسيج من نفس المنطقة ووجدت هذا اجزاء صغيرة جدا من الحطام ادخلت في النسيج
    Ben de biraz araştırma yaptım ve içeriden sızan bir bilgi var mı diye baktım. Open Subtitles لذا قمت ببعض البحث في الأنحاء لأرى اذا كانت هناك اي معلومات تتسرب من داخل الشركة
    Ama ben yaptım. Ve onlar bunu fark etmedi. Open Subtitles لكنني فعلت و لم يستطيعوا التغاضي عن الأمر
    Evet ben yaptım ve ne düşündüğünü bilmek istemiyorum. Open Subtitles نعم فعلت و ليس عندي اي اهتمام بسماع رأيك فيها
    Gerçekten olmamalıdır ya seninle yattım ama ben yaptım ve eğlenceli oldu . Open Subtitles انا حقا لم يكن من المفروض ان اقيم علاقه معك لكننى فعلت , و هذا كان ممتعا
    Bir kaç görüşme yaptım ve sermaye hazır. Open Subtitles حسناً, لقد قمت ببعض الإتصالات والتمويل جاهز
    Bak, tamam, bazı araştırmalar yaptım ve sen ya zombisin yada bir vampir. Open Subtitles أنظر، حسناً لقد قمت ببعض البحث وأنت إما زومبي أو مصاص دماء
    Kendi çapımda ufak bir araştırma yaptım ve durum tahmin ettiğim gibi çıktı. Open Subtitles لقد قمت ببعض التحقيقات بنفسي والوضع كما تقريبا كما ضننت
    Zemini güçlendirirken bunu yaptım ve çivi tabancasını düşürdüm. Open Subtitles كنت أسلح الأرضية وفعلت هذا وهذا جعلني أسقط سلاح المسامير وإنطلق المسمار
    - Senin yanlış anlayabileceğin bir şeyler yaptım ve söyledim. Open Subtitles قلت وفعلت بعض الأشياء التي" "ربما قد أسأت فهمها
    Ben bunu hızlı bir arka sayfa olarak yaptım -- Lampoon'un bir konusu için bu arka, sayfayı yapmak 4 saatimi aldı, ben bunu yaptım, ve düşündüm, "Güzel, rezil oldum. Umarım hiçkimse bunu bilmez." TED فعلت ذلك كغلاف خلفي سريع -- كان لي مثل أربع ساعات للقيام بـصفحة خلفية لمسألة لامبون ، وفعلت ذلك ، وفكرت : "حسنا ، أنا خجول. وآمل أن لا أحد يعرف ذلك ".
    - " Hiç uyum göstermiyor." - Ona karşı tanıklık yaptım ve şimdi özgürüm. Open Subtitles ... ـ غير ملتزم للغاية ـ الصفقة كانت هو أنني اشهد ضدها أخرج من هنا
    LA'da bir araştırma yaptım, ve Burbank adında bir yatırım bankasında CEO olduğunu buldum. Open Subtitles لقد اجريت بحثاً ووجدت انه مدير تنفيذى فى احدى شركات الاستثمار المصرفى
    Hayatım boyunca yapmak zorunda olduğum şeyleri yaptım ve bunlar hayatımı daha sefil yaptı sadece. Open Subtitles التي يجب فعلها ولم تسبب لي سِوا التعاسة
    Ve bu özel durumda da müzik okur-yazarlığı konusunda onlardan birisini yaptım ve bunu sosyal ağ üzerinde paylaştım. TED وفي هذه الحالة بالذات حدث وأعجبني أحدها يتعلق بمزايا محو أمية الموسيقى في المدارس فقمت بمشاركته عن طريق شبكة اجتماعية.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more