Hakkınızda itham edilenlerden dolayı sizi suçlu buldum ve Yaqui hapishanesinde asılmanıza hüküm verdim. | Open Subtitles | أجدك مذنب بهذه التهمة ترجمة نورث بوي والحكم بشنقك في سجن ياكي |
"ABD Adalet Bakanlığından alınan bilgiye göre Randall R. Bragg'in, Yaqui ilçesinde aldığı cinayet mahkûmiyeti Başkan Chester A. Arthur tarafından tamamıyla affedilmesi uygun görülmüştür." | Open Subtitles | توجد به ملاحظة من وزارة العدل الأمريكية منح راندال براغ عفواً كاملاً ،من الإدانة بتهمة القتل التي حدثت في بلدة ياكي |
Az önce, Hakim Elias Callison ile birlikte Yaqui'den gelen trenle geldik. | Open Subtitles | ،جاءنا على متن قطار من ياكي ...مع القاضي الياس كلّيسن |
Onlar genç yaşlı sıradan köylülerden oluşuyordu Yerli Kabilelerin en önemli savaşçıları olan Yaqui'ler bu tüm değişimlere karşı koymak için kararlıydılar. | Open Subtitles | كانوا قرويين بسطاء قسموا ما بين القديم و الجديد و الياكي أقوى القبائل الهندية المحبة للحروب عزمت على مقاومة أي تغيير |
Bu, hem Kral, hem de Yaqui'lerle savaşmayı seçen Leon Alastray'ın hikayesidir. | Open Subtitles | هذه قصة ليون ألاستراي الذي اختار محاربة كليهما الملك و الياكي |
Çok hızlı bir Yaqui olarak konuştum. Kızılderililer ve Sonora. | Open Subtitles | لقد تحدث بسرعة كبيرة مثل "الياكى" هنود "سونورا" |
lyi duymuştu o bir Yaqui oldu. | Open Subtitles | لقد خمنت جيدا فى وقتها بخصوص ما ذكرته عن "الياكى" |
Federal şerifi öldürdüğü için Yaqui hapishanesinde asılacak. | Open Subtitles | ،لقد حكم عليه بالأعدام في ياكي ...لقتله مارشال مدينة |
Yaqui Kızılderilileri zihni açmak özel bir çay kaynatırmış. | Open Subtitles | حسناً، قبيلة الـ(ياكي) الهندية حضّروا شآي خاص يُحرّر الذكريات |
Yaqui demlik setimi kullanmak için bahanen oldu. | Open Subtitles | سيكون ذلك مُبرّر جيد لأستخدام (إبريق شآي قبيلة الـ(ياكي |
Çünkü sen dışarılarda Yaqui gibi takılıp Tarahumara gibi koşmayı öğrenirken ben burada Termopylae Muharebesi veriyordum. | Open Subtitles | لأنك بينما كنت هناك تتعلم طريقة (ياكي) أو كيف تركض مثل (تاراهومارا) كنت هنا أخوض معركة (ثيرموبيلي) |
Çünkü sen dışarılarda Yaqui gibi takılıp Tarahumara gibi koşmayı öğrenirken ben burada Termopylae Muharebesi veriyordum. | Open Subtitles | لأنك بينما كنت في الخارج تتعلم طريقة (ياكي) أو كيف تركض مثل (تاراهومارا) كنت هنا أخوض معركة (ثيرموبيلي) |
Yaqui'misiniz? | Open Subtitles | ياكي ؟ |
Teclo, Rahip olsun ya da olmasın, Yaqui'ler yine gelecektir bizimle olması önemli değil. | Open Subtitles | تيكلو.. بوجود القس أو عدم وجوده سيأتي الياكي ثانيةً مهما فعلتم به لأننا مسيحيون |
Teclo benim gibi düşünüyor. Ben bu adamlara güvendim, ama Yaqui'ler oğlumu öldürdü. | Open Subtitles | إنني أثق بهؤلاء الرجال لقد قتل الياكي ابننا |
Yaqui'ler saldırıp insanlarımızı neden öldürdüğünü sanıyorsunuz çünkü biz Hiristiyanız. | Open Subtitles | هل تصدقون أن الياكي كانوا يهاجموننا و يقتلون أهلنا لأننا مسيحيون؟ |
Siz tepelere çıktığınızdan beri Yaqui'ler size saldırdı mı? | Open Subtitles | هل هاجمكم الياكي منذ انتقلتم إلى التلال؟ |
Altın uçlu bi mızrakla. Şimdi o, Yaqui'lerin Şefinde. | Open Subtitles | رمح بطرف مستدق من الذهب إنه مع زعيم الياكي الآن |
Anita ve kocası banka, bir Yaqui olduğunu. | Open Subtitles | -زوج "انيتا" زميلتى فى البنك من "الياكى" -حقا؟ |
O fahişe arasında doludur Yaqui of. | Open Subtitles | إنها تعج هنا بتلك العاهرات من "الياكى" |