Bu aşamada yarışmacılardan ikisi de kaybetmiş görünmüyor. | Open Subtitles | ليس هناك ود متبادل بين المتنافسين فى هذا الوقت |
Bu aşamada yarışmacılardan ikisi de kaybetmiş görünmüyor. | Open Subtitles | ليس هناك ود متبادل بين المتنافسين فى هذا الوقت |
Af edersiniz. Burada yarışan yarışmacılardan birinin annesiyim. | Open Subtitles | معذرةً، أنا والدة أحد المتنافسين البطولة هُنا. |
Öyle bir şey değil. yarışmacılardan biriyle birlikte oldum. | Open Subtitles | ليس شيئاً كهذا لقد فعلتها مع إحدى المتسابقات |
Pekala, burada olmamızın sebebi yarışmacılardan bir tanesi, | Open Subtitles | حسناً، سبب وجودنا هنا أنّ إحدى المتسابقات |
yarışmacılardan biri olabilir mi? | Open Subtitles | أيمكن أن تكون إحدى المتسابقات الأخريات؟ |
ve şehre vardığımda hoparlörde, "Minda Dentler bisiklet parkurunu tamamlayan son yarışmacılardan biri" diye duydum. | TED | وعندما وصلت إلى البلدة، سمعت في المذياع: "ميندا هي واحدة من آخر المتنافسين الذين أكملوا سباق الدرجات في الوقت المحدد." |
yarışmacılardan bazılarıyla konuşmaya başladım. | TED | وبدأت بمحادثة البعض من المتنافسين |
Bu yarışmacılardan biri yeni orta batı şampiyonumuz olacak. | Open Subtitles | واحد من هؤلاء المتنافسين سيكون بطل الوسط الغرب . |
Araba veren gazete yarışmasında yarışmacılardan, 25 kelime ya da aşağısında dünya barışı için çözüm yazmaları istenmişti. | Open Subtitles | مسابقةالجريدةللفوزبالسيارة... طلبت من المتنافسين أن يجدوا طريقة... لنشرالسلامفى العالم. |
Pierce de yarışmacılardan biri. | Open Subtitles | و (بيرس) أحد المتنافسين |
Carolina'nın yarışmacılardan biri olmadığını öğrendik. | Open Subtitles | إكتشفنا للتو أن (كارولينا) ليست واحدة من المتسابقات |