Tek bir sorun var: Uçak sadece 180 kilolitre yakıt alıyor, yolculuğun ancak yarısı için yeterli. | TED | ولكن هناك مشكلة وحيدة، الطائرة تستطيع أن تحمل فقط 180 كيلولتر من الوقود، وهي كمية تكفي فقط لنصف الرحلة. |
Su buz gibi ve yeterince sandal yok. İnsanların yarısı için sandal yok. | Open Subtitles | المياه في درجة التجمُّد، وليس ثمّة ما يكفي من قوارب، فهناك ما يكفي لنصف المسافرين فحسب! |
O Miami'nin yarısı için para aklıyor. | Open Subtitles | لكنه يغسل النقود لنصف سكان ميامي |
Arazinin yarısı için battaniye teklif et. | Open Subtitles | يقول هل يجب علينا أن نبيع عظام أسلافنا؟ أعط بطانيات من أجل نصف الأرض |
Arazinin yarısı için battaniye teklif et. | Open Subtitles | هلتقولأنهيجب عليناأننبيع عظام أسلافنا؟ أعط بطانيات من أجل نصف الأرض |
Alison'ın okulun yarısı için lakabı vardı. | Open Subtitles | آليسون لديها ألقاب لنصف من في المدرسه |
Kiranın yarısı için çek yazdın mı? | Open Subtitles | @AMmikaelson مرحباً, هل لديك شِيكٌك لنصف الإيجار ؟ |
yarısı için bir çek yazabilirsin. | Open Subtitles | سأحتاج شيكاً لنصف المبلغ |
SG-1'in yarısı için yarı ücret. | Open Subtitles | " نصف الثمن لنصف " إس جى - 1 |