Bu yüzden Keşif Birliği tecrübeli askerlerinin yarısından fazlasını kaybetti. | Open Subtitles | و جرّاء ذلك، فقد المستطلعون أكثر من نصف جنودهم المتمرّسين |
Okyanuslar, bize soluduğumuz havanın yarısından fazlasını ve yiyecek verip havaya saldığımız karbonun çoğunu emiyor. | TED | لأن المحيط يعطينا أكثر من نصف الأوكسجين الذي نتنفسه والطعام، إنه يمتص الكثير من الكربون الملوث الذي نطلقه في الجو. |
Hainin servetinin yarısından fazlasını halka iade edilmek üzere geri aldın. | TED | لقد استطعت أن تستعيد أكثر من نصف ثروة التاجر المخادع كتعويضٍ لصالح العامّة. |
Mısır hiyeroglifinin yarısından fazlasını çözdüler. | Open Subtitles | حصلو على نحو 14 حرفاً، فكّو أكثر من نصف الهيروغليفية المصرية |
Fakat takdim, performansın yarısından fazlasını kapsar. | Open Subtitles | لكن غالبًا ما يكون التقديم الجيد أكثر من نصف الأداء |
İnsansız hava uçağıyla yapılan saldırıda ordumun yarısından fazlasını kaybettim. | Open Subtitles | لقد فقدتُ أكثر من نصف جيشي خلال الأسبوع الماضي بقصف طائرات. |
Ne olursa olsun, kasabanın yarısından fazlasını tek seferde memnun ediyor gibi görünmüyorum. | Open Subtitles | أوَتعلم، مهما حدث، فيبدو أنه لا يسعني أن أُسعد أكثر من نصف البلدة بنفس الوقت |
1800'lerdeki dünyayı düşünürsek Dünyayı düşünürsek dünya nüfusunun yarısından fazlasının Asya'da yaşadığını ve dünyadaki üretimin yarısından fazlasını karşıladıklarını görürsünüz. | TED | لو نظرنا للعالم في القرن التاسع عشر، ستجدون أن أكثر من نصف سكان العالم عاشوا في آسيا وكانوا ينتجون أكثر من نصف إنتاج العالم. |
Hayatımın yarısından fazlasını parmaklıklar arkasında geçirdim. | Open Subtitles | فأنا كنت خلف القضبان أكثر من نصف حياتي |
Biz onu kesmeden önce, yapılanmış bir EM dalgası bilgisayar sistemimizin yarısından fazlasını dolaştı. | Open Subtitles | قبل أن نتمكن من قطع الإتصال... طاقة متغيرة منظمة عبرت الى أكثر من نصف نظم الحواسيب التي لدينا |
- Riskin yarısından fazlasını ben üstleniyorum. | Open Subtitles | أنا أتحمل أكثر من نصف المجازفة |
Gezegenimizin yüzeyinin yarısından fazlasını kaplıyor. | Open Subtitles | يغطّي أكثر من نصف مساحة سطح كوكبنا |
Hayatımın yarısından fazlasını vahşi doğada geçirdim ben. | Open Subtitles | لقد قضيت أكثر من نصف حياتي في البرية |
Ancak, 2006'da bu tür kayıpların ABD'deki tüm kovanların yarısından fazlasını etkilediği tespit edildiğinde fenomen yeni bir isim aldı: "Koloni Çöküşü Bozukluğu". | TED | لكن في سنة 2006، وُجد بأن تلك الخسارات تؤثر على أكثر من نصف الخلايا في الولايات المتحدة، فحصلت الظاهرة على إسم جديد: "اضطراب انهيار المستعمرة". |
Bunun yarısından fazlasını, boyunları oluşturuyor. | Open Subtitles | رقبته تمثل أكثر من نصف طوله |
"Paranın yarısından fazlasını benim yanıma koymayın. | Open Subtitles | "لا تضعوا أكثر من نصف أموالكم معي |