"yarıyor" - Translation from Turkish to Arabic

    • بالغرض
        
    • الغرض
        
    • يفلح
        
    • ناجحة
        
    • يُجدي
        
    • الزر
        
    • يفيد
        
    • بالنفع
        
    • فعالة
        
    • إنه يعمل
        
    • بثماره
        
    • تعمل جيدأ
        
    • نجح هذا
        
    • وأنها تعمل
        
    • يعمل جيدا
        
    Düşene bir tekme de ben atmak istemem ama bazen işe yarıyor. Open Subtitles لا أحبذ ضرب رجل وهو راقد على الأرض لكنه يوفي بالغرض أحيانا
    Hep merak etmişimdir, bu arkasındaki silgimsi şey de neye yarıyor? Open Subtitles لطالما تساءلت، ما الغرض من النهاية المطاطية؟
    Bıraksana. Belki o ufak gruplarda işe yarıyor olabilir. Open Subtitles بالله عليك ربما يفلح ذلك على الفرق الصغيرة
    İşe yarıyor. Tabii mavi "etkilenmedim" demekse. Open Subtitles إنها ناجحة ، لو أن اللون الازرق يشير إلى عدم الإعجاب
    Hayır. Sadece Freya ile işe yarıyor çünkü ikiziz. Open Subtitles كلا ، كلا ، الأمر يُجدي نفعاً فقط مع فريا لأنّنا كنّا توأمين
    - Çoğu ne işe yarıyor bilmiyorum ama kalkış için bu büyük, kırmızı tuşa basıldığını biliyorum. Open Subtitles لا أعلم كيف تعمل أغلبها لكن أعرف أنّ هذا الزر الأحمر هو زر الإقلاع.
    Gergin bir durumda kaba davranmak çok işe yarıyor sanki, değil mi? Open Subtitles لأنّ التصرّف بفظاظة يفيد دائماً في الظروف الحرجة، صحيح؟
    Bence burada bizimle beraber olman senin işine yarıyor. Open Subtitles برأيي انه من الواضح ان اقامتك هنا عادت بالنفع عليك
    Fakat doğa için bu yerleri korumaya alma fikri işe yarıyor. TED لكن فكرة إنشاء أماكن بحرية من أجل الطبيعة فكرة فعالة.
    Giydiklerin, tavırların sende işe yaramış ve bende de işe yarıyor. Open Subtitles . إنه يعمل بالنسبة إليك . و يعمل بالنسبة إلي أيضاً
    Taştaki kılıç değil belki ama yine de işe yarıyor. Open Subtitles ليس سيفاً مغروساً في صخرة لكنّه ما يزال يفي بالغرض
    Bu bir balıkçı kaskı. Çok şık olmasa da fırtınalarda işe yarıyor. Open Subtitles إنها قبعه لصيادي الحيتان ، ليست جميلة جداً ولكن تفي بالغرض في العاصفه
    Tıpkı güreşteki bacak hareketleri gibi, oldukça işe yarıyor. Open Subtitles مثل حركات الساق في شكلٍ من أشكال المصارعة، وجميعها تفي بالغرض
    Bu büyü içinde kullanılmayan gücü çıkarmaya yarıyor. Open Subtitles الغرض من التعويذة هو إطلاق قواكِ الغير مستغلة
    Peki bu küçük kağıt parçası ne işe yarıyor? Open Subtitles و ما هو هذا الغرض من هذه الورقة الصغيرة ؟
    Şu erkek losyonu işe yarıyor mu çaylak? Open Subtitles هل سائل الرجال هذا يفلح معك أيها الإختباري؟
    Kalabalığa bakılırsa gösteri işe yarıyor. Open Subtitles وبالنظر إلى عدد الحاضرين أظن أن المجازفة ناجحة.
    Frank, o işkence gerçekten işe yarıyor mu? Open Subtitles هل التعذيب بالماء هذا يُجدي حقاً؟
    - "Dört." - Bu ufak düğme ne işe yarıyor? Open Subtitles أربعة ماذا يفعل هذا الزر الصغير؟
    Modaya uygun olarak geç gelmek kulüp çevrende işe yarıyor olabilir ama Wall Street'de hiç güven verici olmaz. Open Subtitles كونكَ متأخرٌ بأناقةٍ ربّما يفيد ناديكَ، لكنّه لا يوحي بالثقة في وول ستريت.
    Çocukken geçirdiğin onca zaman şimdi işe yarıyor. Open Subtitles يبدو أن كل الوقت الذي أضعتموه عندما كنا صغاراً قد عاد بالنفع
    Owen bana ultra güçlü ağrı kesicilerden verdi. Görünüşe göre işe yarıyor. Open Subtitles أعطاني أوين مسكنات شديدة القوة ، ويبدو أنها فعالة
    Denedim. İşe yarıyor. Bazı insanlar buna yaşam tarzı değişikliği diyor. TED أنا جربت ذلك. إنه يعمل. بعض الناس سيطلقون عليه تغيير نمط الحياة
    Üzerine kurduğumuz baskı işe yarıyor. Open Subtitles الضغط الذي نضعه عليه يأتي بثماره
    - Evet, harikayım! İşle aşkı karıştırma fikrim gerçekten işe yarıyor. Open Subtitles أجل بخير، فكرتي اللامعة بشأن دمج العمل والمتعة تعمل جيدأ
    - Bu hiç işe yarıyor mu? Open Subtitles هل نجح هذا الامر معكَ من قبل؟ أجلّ
    İşe yarıyor da. Open Subtitles تعزيز ردود الافعال الخاصة بك، وأنها تعمل.
    Bu şey işe yarıyor. İlk defa kullanmıyoruz. Open Subtitles هذا الجهاز يعمل جيدا انها ليست المره الاولي التي نستعمله فيها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more