"yaradan'" - Translation from Turkish to Arabic

• الخالق

Yaradan, kendi suretinde Âdem'i yarattı, sonra da onu dünyaya yolladı.
جعلت الخالق آدم على صورته ، ثم وضعت العالم في رعايته.

Yaradan Âdem'i kendi suretinde yarattı ve evreni ona verdi.
الخالق جعل آدم على صورته، و وضعت العالم في رعايته.

Yüce Yaradan, ruhlarını şefkatle bağrına bas.
..إلهي الخالق. أجلب أرواحهم برفق إلى أحضانك.

Hak yolda, Yaradan'la birlikte yürüyesin.
هل أنت تمشي جنبا إلى جنب مع الخالق في البر.

Babam, Yaradan'ın Bahçesi'nde kral olamayacağını söyler.
والدي يقول يمكن أن يكون هناك ملك في حديقة الخالق.

Yaradan, yeryüzünden ahlaksızları silmek için seli gönderdiğinde masumları içine koyup kurtarmak için.
فلكا لعقد الأبرياء عندما يرسل الخالق طوفان له للقضاء على الأشرار من هذا العالم.

Ayrıca Yaradan gemisinden neden kısır bir kız istesin ki?
الى جانب ذلك، لماذا الخالق تريد فتاة قاحلة على تابوت له؟

Yaradan'ın, bize ihtiyacımız olanını vereceğini söylemiştin.
قال لكم ان الخالق من شأنه أن يعطي لنا ما سوف تحتاج إليها.

Ancak Yaradan'ın nefesi dünyaya doğru geldi, fısıldayarak;
لكنالنفسمن الخالق ضد رفرفت مواجهةالفراغ، ، يهمس

Yaradan, bizi ikinci gün şekillendirdi.
الخالق شكلت لنا في اليوم الثاني.

Yaradan, bu dünyada olanları umursamıyor.
الخالق لا يهتم ما يحدث في هذا العالم.

Yaradan dünyayı yok ediyor çünkü biz dünyayı yozlaştırdık.
الخالق يدمر هذا العالم لأننا تالف.

Yaradan; gökyüzünü yeryüzünü, denizi ve yaratıkları yarattığında...
عند الخالق الانتهاء من إجراء السماء، الأرض، والبحر، وهذا الوحش ،

Yaradan Tanrı mısın?
الخالق ذو القوة الكامله؟

Burası Yaradan'ın toprağı.
هذا هو أرض الخالق.

- Gücün, Yaradan'dan geldiğini unutuyorlar.
ينسون القوة تأتي من الخالق.

Bizi eve çağırması için Yaradan'a yalvardık.
. = = نحن توسل الخالق أن تأخذنا المنزل .

Yaradan onu eve götürüyor.
الخالق يجلب له المنزل.

Yaradan bizi yargıladı.
الخالق قد يحكم لنا.

Yaradan, çocuğumuza gülümsüyor.
الخالق يبتسم على طفلنا.