"yaralanmasını" - Translation from Turkish to Arabic

• يتأذى
• يتأذّى

Orada dövüşen bir arkadaşım var. yaralanmasını istemiyorum.
ولى صديق يقاتل فى هذه المباريات ولا أريد أن يتأذى

Neyse onun oyunda olmamasına sevindim. Onun yaralanmasını istemem.
وهو كذلك أنا مسرورة أنه ليس في اللعبة أنا لا أريده أن يتأذى.

Otobüste yaklaşık 40 sivil var. Onları oradan çıkarın. Kimsenin yaralanmasını istemiyorum.
ربما لدينا 40 مدنياً أخرجهم لا أريد أن يتأذى أحد و من ضمنهم رجالنا

Başka birinin yaralanmasını istemiyorsun, değil mi?
أنتِ لا تريدي أن يتأذّى أي أحد آخر, أليس كذلك؟

Yani,kimsenin yaralanmasını istemiyorum. Aşağı indirmeli miyim?
أقصد، أنّي لا أودّ أن يتأذّى أحدٌ، هل أشذبه الآن؟

Kimsenin uçuşan şişeler yüzünden yaralanmasını istemiyorum.
لا اريد احد ان يتأذى من قبل الزجاجات الطائرة

Yanlış yapıp yaralanmasını istemiyorum.
لا أريد أن يقوم بذلك بشكل خاطئ و قد يتأذى

Bu bedenin yaralanmasını istemiyorum, o yüzden katılmayacağım.
لا أُريد لهذا الجسد أن يتأذى لذا لن أُشارك

Kimsenin yaralanmasını istemezsin. Değil mi?
أنت لا تريد أن يتأذى أحد أليس كذلك؟

yaralanmasını istemem.
لا أريده أن يتأذى

Bu yaralanmasını engeller.
لذلك هو لا يتأذى

Başka birinin yaralanmasını istemiyorum.
لا أريد أن يتأذى أي شخص آخر

Ben başkasının yaralanmasını beklemem. Lanet olsun Paul.
لن انتظر حتى يتأذى شخص آخر

Kimsenin yaralanmasını istememiştim, Jimmy.
"لم اُرد أن يتأذى أحد "جيمي

- Onun yaralanmasını istemiyorum.
- لا أريده أن يتأذى

Kimsenin yaralanmasını istemiyorum.
لا أُريد لأحدٍ أن يتأذّى.