"yaramıştı" - Translation from Turkish to Arabic

    • نجح
        
    • نفعت
        
    • أفلح
        
    • نفعًا
        
    • فلح
        
    • فعالآً
        
    • أجدت
        
    Oakland A's için işe yaramıştı New Jersey eyaleti için de yaradı. TED لقد نجح الأمر لنادي أوكلاند أي، و نجح الأمر لولاية نيوجيرسي.
    Bağırdığımızı hatırlıyorum, test yaparken hayvan odasında bunu yapmamanız gerekir, bağırdık çünkü işe yaramıştı. TED وأتذكر كيف كنا نصيح، الشيء الذي لا يجب فعله في غرفة الحيوانات التي نجري عليها اختبارات، ولكنه نجح.
    Yaptığı nakil sadece kız kardeşiyle aynı kan grubu oldukları için işe yaramıştı, ki bu durumun yakın akrabalar arasında bile garantisi yoktur. TED فقد نجح نقله للدّم فقط لأنّه هو وشقيقته يحملون فصيلة الدم نفسها بالمصادفة؛ وهو أمر غيرِ مضمون، حتى في أقرب الأقرباء.
    Otelin elektriğini kesin. Önceden işe yaramıştı. Open Subtitles اقطع الكهرباء عن الفندق لقد نفعت هذه الخطة معك سابقا
    İkimiz de biliyoruz ki; bu daha önce senin işine yaramıştı. Open Subtitles نحن الإثنين نعلم أن الأمر أفلح معك سابقاً
    Tam olarak ne anlatmaya çalıştığını anlamamıştım ama birkaç ay öncesine kadar işe yaramıştı. Open Subtitles لم أكن أعرف تماما ماكان يحاول يخبرني عندما فعل ذلك ولكن الأمر قد نجح حتى آخر شهرين مضى
    Onun için mavi bir Fransız klarksonu çalmıştım ve neredeyse işe yaramıştı. Open Subtitles سرقت بوق فرنسي ازرق من اجلها و ذلك تقريباً نجح
    Her neyse, işe yaramıştı. Çünkü önceden söylemiştim sana. Open Subtitles على أية حال، نجح الأمر نجح لأنني اخبرتكِ من البداية
    Pisliğin tekiyim. Farkındayım. Lisedeyken işime yaramıştı ve o zamandan beri böyleyim. Open Subtitles أنا حقير، أعرف هذا نجح الأمر في الثانوية و بقي الأمر معي من وقتها
    Stonehenge'de işe yaramıştı. Druidler kocaman taşları taşımışlardı. Open Subtitles حسناً, لقد نجح الأمر في ستونج دروديس حيث نقلوا صخور ضخمة
    Önceden işe yaramıştı, şimdi de işe yaradı. Open Subtitles لكيّ يستقيم عقله المضطرب، نجح ذلك قبلًا، ونجح الآن.
    - Filmde işe yaramıştı. - Şimdi yaramıyor. Open Subtitles لقد نجح بالفيلم لما لا ينجح الأن ؟
    Daha önce işe yaramıştı. Open Subtitles في الحقيقة نجح هذا الأمر سابقاً
    Sadece bi teklif, kardeşimde işe yaramıştı. Open Subtitles استشيرك فحسب هذا نجح من أجل أخي
    Daha önce işe yaramıştı. Open Subtitles حسناً , لقد نفعت هذه الخدعة من قبل
    Bu herifte işe yaramıştı sonra baltayla kafası kesildi. Open Subtitles نفعت على الغبي إللي راسه إتقطعت
    Benim annemle babamda işe yaramıştı. Yani, boşnmaları haricinde... Open Subtitles ذلك أفلح مع أبويّ، بغض النظر عن الطلاق
    Bilmiyorum ama daha önce işe yaramıştı. Open Subtitles لا علِمَ لديّ. لكن جدى ذلك نفعًا من قبل. أفسحي لي مكانًا.
    Daha önce bu taktik işe yaramıştı çünkü eşit şartlardaydık. Open Subtitles الأن ، لقد فلح الأن لأننا متساويان ...الأن
    Tanrı aşkına, bu geçen haftaya kadar işe yaramıştı. Open Subtitles و الذي كان فعالآً لفترة حتي الأسبوع الماضي
    Arkasında Neil ve Jay'in birleştirilmiş beyin gücü olduğunu düşünürsek oral seks yapışkanı bayağı işe yaramıştı. Open Subtitles إذا أخذنا بالإعتبار أنها عبارة عن مزيج من ,قدرة جاي العقلية و أن جاي من كان خلف ذلك فإن مزحة ملصق لعقة القضيب قد أجدت نفعا بشكل مدهش

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more