"yararlanmak" - Translation from Turkish to Arabic

    • الاستفادة
        
    • الإستفادة من
        
    • تستفيدي
        
    • الأشياء المجانية
        
    • أستغل
        
    • نستغل
        
    Burası durağımız. Yarı fiyat kampanyandan yararlanmak istedik. Open Subtitles إنها استراحة قصيرة ،أردنا الاستفادة من عرض فنجانان قهوة بسعر واحد
    Bence, tüm bu kalp kırıklığından ve şampanyadan yararlanmak için doğru seçim bu değil. Open Subtitles لا اعتقد انه من الصائب الاستفادة من هذا الانفصال و الشراب
    Bu yerel girişimci yeteneklerden yararlanmak ve onların potansiyellerini açığa çıkarmak oluyor. TED ذلك يعني كيف يمكن الإستفادة من مواهب رجال الأعمال المحليين وتفجير طاقات الناس المكبوتة.
    Ben hallederim. Sizin erkekçe istifleme becerinizden yararlanmak istemiyorum. Open Subtitles سأتولى ذلك، لا أريد الإستفادة من مهاراتك الرجالية الدفينة.
    Ama bu özelliğinden yararlanmak için benim koltuğumda oturuyor olman gerekir. Open Subtitles و لكن لكي تستفيدي منها يجب أن تكوني جالسة في مقعدي
    Odada sıcak taş masajı ikramımızdan yararlanmak ister misiniz? Open Subtitles هل أطلب الأشياء المجانية إلى غرفتك كتدليك الحجر الساخن ؟
    Senden yararlanmak istemem. Bunu iyilik olsun diye yaptığını biliyorum. Open Subtitles لم أريد أن أستغل ذلك أعرف أن ذلك كان نوعاً من المعروف
    "Bu durumlardan yararlanmak bize bir şeyler kazandırır sanki." Open Subtitles نحن نستغل هؤلاء اللذين نستفيد منهم
    Bu gece emekli oldum ve bunun nimetlerinden yararlanmak istiyorum. Open Subtitles أتقاعد الليلة وأودّ الاستفادة من الأمر
    Bu gece emekli oldum ve bunun nimetlerinden yararlanmak istiyorum. Open Subtitles أتقاعد الليلة وأودّ الاستفادة من الأمر
    Eski eşi Connie'yi sigorta poliçelerinden ve lüks yaşamından mahrum bıraktığını gördün, ...ve onun bu kızgınlığından yararlanmak istedin. Open Subtitles هل لاحظت أنه لم اتخذت زوجته الأولى كوني معطلة مربحة بوليصة التأمين على حياته، وكنت أحسب كنت الاستفادة من غضبها، استفادة، والحصول على قطع.
    Kişisel bir trajediden yararlanmak için isteksizliğinizi anlıyorum. Open Subtitles أتفهم نفورك من الاستفادة من مأساة شخصية
    Senin gibi bir şampiyonun başkasının açıksözlülüğünden yararlanmak istemesine neden şaşırmadım acaba? Open Subtitles لمَ لست متفاجأ كبطل مثلك يود الإستفادة من إنفتاح شخص ما؟
    "Sayın Beyefendi, Bay Benedict Farley tavsiyenizden yararlanmak ister. Open Subtitles " سيدي العزيز , السيد "بينديكت فارلي) (يريد الإستفادة من نصحيتك
    Evet, siz yapabilirsiniz onu yararlanmak almak değil mi? Open Subtitles أجل ، إذاً لماذا لا تستفيدي منه بينما تستطيعين ؟
    Ancak bu özellikten yararlanmak için tatlım benim koltuğumda oturuyor olman gerekiyor. Open Subtitles و لكن لكي تستفيدي منها يجب أن تكوني جالسة في مقعدي
    Odada sicak tas masaji ikramimizdan yararlanmak ister misiniz? Open Subtitles هل أطلب الأشياء المجانية إلى غرفتك كتدليك الحجر الساخن ؟
    Annem ölüm döşeğindeyken öğrendiğim şeylerden birisini paylaşayım diye bu fırsattan yararlanmak istedim. Open Subtitles أنا فقط أريد أن أستغل هذه الفرصة لمشاركة شيئ اكتسبته عندما كنت أقرأ في فراش موت أمي
    Ölmeden önce kalan her anımdan yararlanmak istiyorum. Open Subtitles أنا فقط أريد أن أستغل كل لحظة بَقِيَت لي
    Hayır, onların durumu yararlanmak alır. Open Subtitles . لا ، نستغل موقفهم
    Bundan yararlanmak zorundaydık. Open Subtitles وكان لابد ان نستغل هذا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more