"yaratıcılık ve" - Translation from Turkish to Arabic

    • والإبداع
        
    • الإبداع و
        
    • للإبداع
        
    Şunu söyleyerek kayda geçirmek istiyorum, incinebilirlik inovasyon, yaratıcılık ve değişimin doğum yeri. TED لذلك دعوني أؤكد هنا وأقول، بأن الإنكشاف للناس هو مكان ولادة الإبتكار، والإبداع والتغيير.
    Onların cinselliği; kendini tanıma, yaratıcılık ve iletişim aracı olarak görmelerini istiyorum, olası risklerine rağmen. TED أريدُ منهن رؤية الجنس كمصدر للمعرفة الذاتية والإبداع والتواصل رغم المخاطر المحتملة.
    İnsanlar duygusal gerçekliklerini hissedebildiklerinde yakınlaşma, yaratıcılık ve inovasyon organizasyon içinde ortaya çıkıyor. TED عندما يُسمح للناس باستشعار حقيقة مشاعرهم، فإن عوامل التعاون والإبداع والابتكار تزدهر في المنظمة.
    başeğmeyi reddeden yaratıcılık ve dinamik insan ruhu gibi şeyler için! Open Subtitles الإبداع و الروح البشرية الحيوية التي ترفض أن تستسلم!
    Sevgili İhtiraslı Pastacı... yaratıcılık ve ihtiras, ha? Open Subtitles إلى الخبازة العاطفية... الإبداع و الشغف، أليس كذلك؟
    Ve tüm bunlar beni heyecanlandırıyor. Çünkü bu engelli bireylerin adaptasyonunda harcanan enerjinin geliştirilebileceği, şekillendirilebileceği, yaratıcılık ve yenilik adına bir güç olarak kullanılabileceği anlamına geliyor. TED وهذا يجعلني متحمسة، لأن هذا يعني أن الجهد الذي نبذله لاستيعاب شخص ما ممن لديهم إعاقة يمكن أن يتشغل ويعاد تشكيله وكيفيته لتصبح طاقة للإبداع والابتكار.
    Bana azim, yaratıcılık ve sorumluluk ile ilgili çok şey öğrettin. Open Subtitles لقد علمتني الكثير عن المثابرة والإلتزام والإبداع
    O günlerde, enerji ve yaratıcılık ve tutku gerçekten onu ayakta tuttu. Open Subtitles الطاقة والإبداع والشغف في تلك الأيام هو ما جعلها تستمر.
    Ben böyle bir ailede dünyaya geldiğim için çok şanslıyım, beni keşfetmeye ve azimli olmaya iten bir ailem var, bu da beni yabancıların kabalığından ve cehaletinden korudu ve fiziksel çevre ve toplumda var olabilmem ve idare edebilmem için gereken güç, yaratıcılık ve özgüven sahibi olmamı sağladı. TED أنا ممتنة بشكل لا يصدق لأنني ولدت في عائلة تصقل فضولي ومثابرتي، التي تحميني من عدم لطف الغرباء وجهلهم والتي تسلحني بالصمود والإبداع والثقة التي احتاجها لأنجو ولأتعامل مع البيئة الفيزيائية والمجتمع.
    Bakınız, önemli toplumsal problemlere teknolojik çözümler bulmak için, teknoloji, bilim, çalışkanlık, yaratıcılık ve icat kabiliyeti gibi bir çok alanda büyük gayretler sarfettik. TED كما ترون ، لقد أنفقنا الكثير من الطاقة ، في العديد من المجالات. التكنولوجية ، العلمية ، العمل الشاق ، الإبداع ، والإبداع البشري ، للقضاء على المشاكل المجتمعية الهامة بواسطة الحلول التكنولوجية.
    Fakat bizi en başında enerji dağının tepesine çıkaran zeka, yaratıcılık ve uyum yeteneğinin diğer taraftan aşağı inmek için yaratıcı bir yol tasarlanması gerektiğinde esrarengiz bir şekilde havaya uçacağını mı varsaymalıyız? TED ولكن هل لنا أن نفترض أنّ نفس تلك البراعة والإبداع والقدرة على التكيف التي أوصلتنا إلى قمة جبل الطاقة ذلك في المقام الأول سوف تتبخر بشكل غامض عندما نحتاج إلى تخطيط طريقة الرجوع إلى أسفل الجانب الأخر ‎؟
    Ayrıca ben şuna inanıyorum, buna yeni toplu düşünme diyorum, yaratıcılık ve üretkenlik garip bir sosyallikten geliyor. TED ولدينا اقتناع الآن أسميه " التفكير الجماعي الجديد "، والذي يقول أن كل الإبداع و كل الإنتاجية تأتي بصورة ما من الأماكن الغريبة الاكتظاظ.
    Anlamlı bir şeye duyulan bağlılık, daha büyük bir şeye hissedilen aitlik, yetkilendirilmek yaratıcılık ve inovasyon için çok önemli. TED الشعور بالتفاني لشيء ذي معنى، والإنتماء لشيء أكبر والشعور بالقوة هو أمر حيوي للإبداع والإبتكار.
    Ve bugün sizinle müziğimi paylaşacağım. Umarım bir hikaye anlatacak şekilde sunabilirim sıkıntıyı bir katalizör gibi nasıl kullandığımı anlatan bir hikaye yaratıcılık ve buluş olarak, ve sıkıntının beni nasıl temel bir soruya yönlendirdiğiyle alakalı disiplinime sorduğum bir soru bir bakıma sıkıntının beni nasıl bir besteci olmanın en dar ve geleneksel tanımı olan bir rol elde etmeye doğru ittiğiyle alakalı. TED وسأقوم بمشاركة موسيقاي معكم، لكني أتمنى أن أقوم بذلك بطريقة تروي حكاية تروي حكايةً عن كيفية استعمالي للملل كمحفز للإبداع والاختراع، وكيف أن الملل في الحقيقة أجبرني على تغيير السؤال الأساسي الذي كنت أسأله في انضباطي وكيف أن الملل أيضاً، بمعنى آخر دفعني نحو أخذ أدوارٍ تتجاوز الأدوار الضيِّقة والتقليديَّة جداً لتعريف المؤلف الموسيقي.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more