Duyduğuma göre o yaratıktan canlı kurtulduğu için şanslıymış. | Open Subtitles | حسبما سمعت، كان محظوظاً للنجاة من ذلك المخلوق. |
Duyduğuma göre o yaratıktan kurtulabildiği için şanslıymış. | Open Subtitles | ممّا سمعت، كان محظوظاً بنجاته من ذلك المخلوق. |
Artık bu yaratıktan korkarak saklanmayacağız! | Open Subtitles | لن نستسلم للخوف مِن هذا المخلوق بعد الآن |
Kazazede, bir yaratıktan bahsetti ne insan ne de hayvan ama bu duvarların arkasında inanılmaz bir şey yaşıyor. | Open Subtitles | عندما انجرفنا رأينا مخلوقاً إنه وحش هنالك شيء غامض يعيش خلف ذلك الجدار |
Sakince bizi avlayan yaratıktan konuşmak istiyorum. | Open Subtitles | و أرغب بكل هدوء ... التحدّث عن الوحش الذي يطاردنا |
Var olmayan bir yaratıktan korkuyorlar. | Open Subtitles | الأرضيون الأغبياء خائفون من مخلوق لا وجود له |
Şu gözünü ayıramadığın küçük yaratıktan başlayarak. | Open Subtitles | و سأبدأ بالمخلوقه الصغيره التي تنظر لها بلهفه |
Adını yılan kuyruklu, keçi vücutlu ve aslan başlı olan mitolojik yaratıktan almıştır. | Open Subtitles | تسمى بعد المخلوق الخرافي ، الذي لديه ذنب ثعبان و جسم ماعز و رأس أسد |
Bu zavallı yaratıktan kim beş bin dolar alır ki? | Open Subtitles | من قد يودّ أن يأخذ 5 آلاف دولار من هذا المخلوق البائس ؟ |
Kimsenin yaratıktan haberinin olmasını istemiyorlar. | Open Subtitles | لا يريدوا من أحد أن يعرفوا شيئاً عن هذا المخلوق |
Onu aklını çalan, yaratıktan kurtarmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد اٍنقاذه من المخلوق الذي سرق ذكائه |
Selsi, sesi kaydetti fakat nasıl bir yaratıktan çıktığını hiçbir zaman öğrenemedik. | Open Subtitles | لكننا لمْ نرَ المخلوق الذي أصدرَه. |
Stirling, o iğrenç yaratıktan uzak dur. | Open Subtitles | ستيرلنج أبتعد من ذلك المخلوق البشع الآن |
Beni o yaratıktan kurtardığınız için teşekkür ederim. | Open Subtitles | شكرالكَلـ .. لإنقاذي من ذلك المخلوق. |
"Beni o yaratıktan kurtardığınız için teşekkür ederim." demekle ne kastetti? | Open Subtitles | ماذا كان يقصد بـ"شكراً لكَ لإنقاذي من ذلك المخلوق"؟ |
Ve aynı kafatası yaratıktan konuşuyoruz | Open Subtitles | ونحن نتحدث عن نفس المخلوق ذا الجمجمة |
Geride bıraktıkları yaratıktan ne haber? | Open Subtitles | ماذا عن المخلوق الذى تركوه؟ |
Ne Chloe'den ne de onu götüren yaratıktan iz var. | Open Subtitles | لا أثر لـ(كلوي) أو هذا المخلوق الذي خطفها. |
Katrina o yaratıktan kalan tortuları test etmeli. | Open Subtitles | علينا أن ندع (كاترينا) تقوم بفحص بقايا هذا المخلوق |
Kazazede, bir yaratıktan bahsetti ne insan, ne de canavar olan bir yaratıktan! | Open Subtitles | الناجى تحدث عن مخلوقاً لا هو بشر أو حيوان |
Hiçbir yaratıktan korkmam. | Open Subtitles | ولا أخشى مخلوقاً |
O kocaman yaratıktan gözlerimi alamıyordum. | Open Subtitles | لم أستطع ان اشيح بنظري عن الوحش البشع |
Yani, bir yaratıktan bahsediyoruz, değil mi? | Open Subtitles | أعنى , نحن نتحدث عن ما يشبه مخلوق هنا , حسناً |
Şu gözünü ayıramadığın küçük yaratıktan başlayarak. | Open Subtitles | و سأبدأ بالمخلوقه الصغيره التي تنظر لها بلهفه |