| Şimdi de Gracen'ın bizim yardımımıza ihtiyacı var, benimle misin? | Open Subtitles | لهكذا جريسن يحتاج مساعدتنا ، هل سنفعل هذا؟ |
| Tanrı aşkına, yardımımıza ihtiyacı var! | Open Subtitles | خواطر لأجل الله، يحتاج مساعدتنا! |
| Birkaç hafta önce bize geldi ve yardımımıza ihtiyacı var. | Open Subtitles | إنها جاءت إلى أمريكا منذ بضعة .أسابيع وإنها بحاجة لمساعدتنا |
| Ama çocuk gerçekten var ve yardımımıza ihtiyacı var. | Open Subtitles | لكن الطفل غريباً بالفعل وهو بحاجة لمساعدتنا |
| Şu anda Milwaukee'deki bir polis gücünün yardımımıza ihtiyacı var. | Open Subtitles | الآن قوة الشرطة في ميلوواكي تحتاج مساعدتنا |
| O öldürülmüş, yardımımıza ihtiyacı var. | Open Subtitles | لقد قُتل, ومن الواضح أنه يحتاج لمساعدتنا |
| Bu insanların yardımımıza ihtiyacı var ve onlara yardım edebiliriz. | Open Subtitles | هؤلاء الناس يحتاجون مساعدتنا ونحن بامكاننا ذلك |
| Büyük ihtimalle yardımımıza ihtiyacı var ama amaç ne, değil mi? | Open Subtitles | وربما يحتاج إلى مساعدتنا ولكن ليس هناك نقطة، أليس كذلك؟ |
| Arayıcı'nın hâlâ yardımımıza ihtiyacı var. | Open Subtitles | الباحث مازال يحتاج مساعدتنا |
| yardımımıza ihtiyacı var. | Open Subtitles | إنهُ يحتاج مساعدتنا |
| yardımımıza ihtiyacı var. | Open Subtitles | إنه يحتاج مساعدتنا |
| Bizim yardımımıza ihtiyacı var. Tanrının işini yapacaksın. | Open Subtitles | هي بحاجة لمساعدتنا أنتِ تقومين بما يرضي الرب |
| Firariyi bulmuş. yardımımıza ihtiyacı var. | Open Subtitles | لقد وجد الوافد الخارق إنه بحاجة لمساعدتنا. |
| Mina'nın yardımımıza ihtiyacı var. - Beni içeri alacak mısın? | Open Subtitles | مينا بحاجة لمساعدتنا هلا سمحت لي بالدخول؟ |
| Komşu bir köy önemli bir durum için acil yardımımıza ihtiyacı var, ki bölgedeki insan yiyen kaplandan bahsetmiyorum bile. | Open Subtitles | قرية قريبة تحتاج مساعدتنا العاجلة لاجل هذه السرعة, و لاداعي لذكر الوصول الحديث للرجل الذي يأكل النمر فى المنطقة |
| Ama güven zedelememe kuralımı bir kere bozup sana güveneceğim çünkü arkadaşımızın gerçekten yardımımıza ihtiyacı var. | Open Subtitles | لكنني سأكسر قاعدتي الخاصة بعدم كسر الثقة هذه المرة فحسب وسوف أثق فيك لأني أظن أن صديقتنا تحتاج مساعدتنا حقًا |
| Hiçbir yere ait olmadığını düşünüyor. yardımımıza ihtiyacı var. | Open Subtitles | ويبدو أنه لا يشعر بالانتماء إلى أي مكان، يحتاج لمساعدتنا |
| Her halükarda o genç adamın hala bizim yardımımıza ihtiyacı var. | Open Subtitles | وهذا الفتى الصغير مازال يحتاج لمساعدتنا |
| - Birinin yardımımıza ihtiyacı var. | Open Subtitles | هناك أشخاص يحتاجون مساعدتنا من؟ |
| Adalet Takımı'nın yardımımıza ihtiyacı var. | Open Subtitles | Aaargh. الجامعة العدل يحتاج إلى مساعدتنا. |
| FBI'ın yardımımıza ihtiyacı var. | Open Subtitles | المباحث الفيدراليّة تحتاج إلى مُساعدتنا. -العميلة (دارسي ). |
| yardımımıza ihtiyacı var. | Open Subtitles | إنَّها بحاجةٍ ماسةٍ إلى مساعدتنا |
| Bunu atlatmak için Dr. Cox'un yardımımıza ihtiyacı var | Open Subtitles | دكتور (كوكس) يحتاج إلى عوننا لاجتياز هذا |
| Çok hasta. Ve yardımımıza ihtiyacı var. | Open Subtitles | مريض جداً وهو يحتاج الى مساعدتنا |
| Bu iş riskli ama, Walt'ın yardımımıza ihtiyacı var. | Open Subtitles | هذا خطر، ولكن والت بحاجة إلى مساعدتنا |
| Kaplanın yardımımıza ihtiyacı var. | Open Subtitles | تايجرز , تحتاج لمساعدتنا |