"yardım edeceksin" - Translation from Turkish to Arabic

    • ستساعدني
        
    • تساعدني
        
    • ستساعد
        
    • ستساعدنا
        
    • ستساعدين
        
    • ستساعديني
        
    • ستساعدينني
        
    • ستساعده
        
    • سوف تساعد
        
    • وستساعدني
        
    • مساعدتي في
        
    • سوف تساعديني
        
    • ستساعدينى
        
    • ستُساعدني
        
    • ستُساعديني
        
    Andrea'nın pis bir polis biliyorum. Bunu ispatlamama yardım edeceksin. Open Subtitles اعرف ان اندريا شرطيه غير نظيفه ستساعدني علي اثبات ذلك
    Binlerce yıldır uyku halindeydi ve sen tekrar çalıştırmama yardım edeceksin. Open Subtitles لقد كانت خاملة لآلاف السنين وأنت ستساعدني لإعادة تشغيلها مرة أخرى
    Şimdi de hakimiyetimi, yukarıdaki dünyaya kadar genişletmeme yardım edeceksin. Open Subtitles و الأن سوف تساعدني في توسيع سيطرتي على العالم بالاعلى
    Yarın saat 13:00'da adamlarımın takas yerine götürmesine yardım edeceksin. Open Subtitles والتي ستساعد لنقل رجالي لعملية المبادلة غدًا في الـ10 صباحًا.
    Dediğim gibi, dağda kayıp bir arkadaşımız var. Onu bulmamıza yardım edeceksin. Open Subtitles كما قلت لك لدينا صديق في الجبل و ستساعدنا في العثور عليه
    Madem Daniel'a yardım edeceksin, sana o börek yapsın. Open Subtitles هل استطيع ان احصل عليها ؟ ستساعدين دانيل 602 00: 29:
    Birlikte yemek yapıp, bana bazı evraklarda yardım edeceksin diye konuşmuştuk. Open Subtitles اتفقنا على إعداد العشاء، كنتِ ستساعديني بأوراقي.
    Jake hayatımın eski hâline dönmesi için bana yardım edeceksin. Open Subtitles جايك,انت ستساعدني على إعادة حياتي كما كانت مرة ً آخؤى
    Onları kazanmam lazım, bana yardım edeceksin değil mi? Open Subtitles يجب أن أحصل عليهما، وأنت ستساعدني أليس كذلك؟
    Onları kazanmam lazım, bana yardım edeceksin değil mi? Open Subtitles يجب أن أحصل عليهما، وأنت ستساعدني أليس كذلك؟
    Ve bana bu korkunç hatayı konuşmakta yardım edeceksin. Open Subtitles وأنت ستساعدني لأقنعه بالعدول عن هذا الخطأ الفظيع
    Onu geri almama yardım edeceksin yoksa iğneleri, sana yapacaklarım yanında gıdıklama gibi kalır. Open Subtitles و ستساعدني لإستعادته,.. و إلا ستكون لدغتهم كالدغدغة مقارنة ًبما سأفعله معك
    Bu arabayı geri götürmeme ve doğru arabayı çalmama yardım edeceksin. Open Subtitles عليك أن تساعدني بأن أعيد تلك السياره و أسرق السياره المطلوبه
    Ne olmam gerektiğini ben bile bilmiyorum. Sen nasıl yardım edeceksin? Open Subtitles أنا أصلاً أجهل ما يفترض بي أن أكون كيف ستساعد أنت؟
    Bu kadar yırtamazsın, senatör. Bize yardım edeceksin. Open Subtitles لن تفلتَ بهذه السهولة أيّها السيناتور، ستساعدنا
    Bebek doğana kadar burada kalabilirsin ama çocukların bakımına yardım edeceksin. Open Subtitles يمكنك البقاء حتى تلدين ولكنك ستساعدين في أعمال المنزل
    Ajan Prentiss, bunun olması için bana yardım edeceksin. Open Subtitles العميلة برينتيس انت ستساعديني في تحقيق ذلك
    Sen de bana yardım edeceksin. Neyse ki gereksiz personelsin. Open Subtitles ستساعدينني بذلك من الجيد أنّكِ لستِ مطلوبة
    Daha kaç masum insanı katletmesine yardım edeceksin? Open Subtitles كم عدد الأبرياء الذين ستساعده بإراقة دمائهم ؟
    Sen erzak tedarikine yardım edeceksin. Git Patullus'u bul. Open Subtitles سوف تساعد مع متخصصي الطعام ستقدم تقرير إلى باتولوس
    Ben buraya sizin pisliğinizi temizlemeye geldim. Ve sen bana yardım edeceksin. Open Subtitles أني هنا لتنظيف الفوضى التي احدثتموها وستساعدني بذلك
    - İş bulunca evimi düzenleme yardım edeceksin. Open Subtitles بمجرد أن أحصل على وظيفة عليكِ مساعدتي في ترتيب منزلي
    Hayır. O benim şansım, tamam mı? Sen bana geri almam için yardım edeceksin. Open Subtitles هذا حظي أنا فقط و سوف تساعديني و تخبريني كيف أسترجعه
    Çünkü sen utancımı gazetenin manşetine taşıdın, ve şimdi bunu düzeltmeme yardım edeceksin. Open Subtitles لانك نشرت اذلالى على جميع صفحات الجريدة. والان ستساعدينى لتصحيح ذلك
    Şimdi her şeyi geri almama yardım edeceksin. Open Subtitles أنت ستُساعدني الآن على إستعادة كلّ شيءٍ.
    Senin için çalıştığı için şimdi canı tehlikede o yüzden onu kurtarmama yardım edeceksin. Open Subtitles إنّه في خطر الآن، لأنّه كان يعمل لحسابكِ، لذا ستُساعديني على إعادته.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more