| Fakat bu gece evsiz kalacak ailelere yardım etmem için son gece. | Open Subtitles | لكن الليلة هي ليلتي الوحيدة لأساعد تلك العائلات |
| Çılgınca geldiğini biliyorum ama beni buraya müvekkilinize yardım etmem için gönderdiler. | Open Subtitles | أعرف أن هذا يبدو جنونياً، ولكني بُعثت لأساعد موكلك |
| Bana para ödemedi, yardım etmem için bana yalvardı. | Open Subtitles | لم يدفع لي، إنما توسل مني لمساعدته على إنهاءها |
| Brody'nin bu dövüşe hazırlanmasına yardım etmem için dünyanın öbür ucundan gelmesini istediği adamım. | Open Subtitles | أنا سأل الرجل برودي أن يطير في منتصف الطريق في جميع أنحاء العالم لمساعدته في تدريب لهذه المعركة. |
| ZOYA ZARUBİNA, SOVYET İSTİHBARATI Konferansa hazırlanmalarına yardım etmem için Tahran'a çağrıldım. | Open Subtitles | تم استدعائي الى طهران" لمساعدتهم على الإعداد للمؤتمر |
| Yeter ki, arkadaşlarıma yardım etmem için beni geri gönderin. | Open Subtitles | دعوني أعود فحسب الآن، كي أساعد أصدقائي |
| Adamı tanımıyordum ama banka soygununda yardım etmem için 20 bin teklif etti. | Open Subtitles | لم أري هذا الرجل من قبل لكنه عرض علي 20 الف دولار لأساعده في تنفيذ السطو علي البنك |
| Annemin gözlerinin içine baktığımda, ona yardım etmem için yalvardığını görüyordum... ve tek yapabildiğim dua etmekti. | Open Subtitles | نظرت في عيني أمي التي ترجوني لاساعدها وكل ما استطعت فعله هو الدعاء |
| Neden bana yardım etmem için gelmedin? | Open Subtitles | لماذا لم تأت إلي لكي أساعدك ؟ |
| Beni buraya Hannibal Lecter'ı öldürmene yardım etmem için getirmedin. | Open Subtitles | أنت لم تحضرني إلى هنا لأساعدك في قتل هانيبال ليكتر |
| Sana yardım etmem için bana yardımcı olmalısın bir sosyal güvenlik numarası göremiyorum, yazışma adresi, bir telefon numarası bile yok. | Open Subtitles | عليك أن تساعدنى لأُساعدك أنا لا أرى رقم تأمين إجتماعى.. أو عنواناً للمراسلة أو حتى رقماً للهاتف |
| İlk kez, küçük işini ayakta tutmana yardım etmem için bana geldiğinde seni uyarmıştım. | Open Subtitles | عندما جئت لي طالباً المُساعدة لكي تُكمل عملك الصغير ! حذرتك |
| Decker'la ilgili yardım etmem için Casey beni gönderdi. | Open Subtitles | كايسي" أرسلني لأساعد" "في مشكلة "ديكر |
| Beni insanlara yardım etmem için yarattın. | Open Subtitles | بنيّتني لأساعد الناس |
| Ben Harrison Peters. Diğer doktor yardım etmem için buraya gönderdi. | Open Subtitles | أدعى (هاريسون بيتر)، الطبيبة الأخرى أرسلتني إلى هنا لأساعد |
| - Ve onun bahisçisi de yeteneklerini geliştirmesine yardım etmem için bana para ödüyor. | Open Subtitles | وإن كان وكيل المراهنات خاصته يريد الدفع لي لمساعدته بتحسين عاداته |
| Birinci sınıfta yanımda oturan adam ona yardım etmem için para teklif etti. | Open Subtitles | الرجل الذي كان يجلس بجواري في الدرجة الأولى، عرض عليّ الكثير من المال لمساعدته. |
| evliliklerini kurtarmaya yardım etmem için ya da... | Open Subtitles | لمساعدتهم على إنقاذ زواجهم، أو... |
| Yeter ki, arkadaşlarıma yardım etmem için beni geri gönderin. | Open Subtitles | ،دعوني أعود فحسب الآن كي أساعد أصدقائي |
| Ama babam gübre taşınmasına yardım etmem için çağırdı ben de o lanet gübreleri taşımak için koşa koşa gittim. | Open Subtitles | أسرعت في الإنتقال هناك لأساعده في نقل الفضلات |