Sen ortalarda yoksun seninle evlendiğimden beri babam da yardım etmez oldu. | Open Subtitles | جلبت لاشيء لنا والدي لن يساعد طالما أنا متزوجه |
- Bu defa yardım etmez. Karısını zorladığımızı düşünüyor. | Open Subtitles | لن يساعد هذه المرة، يعتقد أنّنا نحتال على زوجته. |
Bu çok etkileyici, ama problemlerimizi çözmeye yardım etmez. | Open Subtitles | هذا هو مؤثر جدا لكن هذا لن يساعدنا في حل المشكلة |
Sadece kendine değer veren bir suçlu polislere yardım etmez. | Open Subtitles | هم. المجرم الذي فقط يهتم بنفسه لا يساعد رجال الشرطة. |
Vampirler insanlar yardım etmez geri zekalı, onları öldürürler. | Open Subtitles | مصاصى الدماء لا يساعدون الناس أيها الأبله أنهم يقتلونهم |
Bize yardım etmez ki, ...artık yardım etmiyor, biliyorsun. | Open Subtitles | هو لن يُساعدنا انه لا يُساعد أبداً بعد الآن تعرفين ذلك |
Adalet her zaman bazı şeyleri değiştirmeye yardım etmez. | Open Subtitles | العدالة لا يمكن أن تساعد في تغيير الأشياء كل مرة |
Charlotte ile tahrip edici birkaç ay geçirdiğinizi biliyorum ama haftada 100 saat çalışman, bunu atlatmana yardım etmez. | Open Subtitles | أعلم أنه أنت و " شارلوت " قد حظيتم ببضعة أشهر سيئة لكن قضاء 100 ساعة في العمل أسبوعياً لن يُساعدك في خوض ذلك الأمر |
Bu annenin kendisine yardım etmez. | Open Subtitles | التي لن تساعد ماما بشراء شخصية |
Bana asla yardım etmez. Bana bir daha asla yardım etmemesini söylediğim için hala kızgın. | Open Subtitles | لن تساعدني أبداً، لا تزال مستاءة لأني طلبت منها ألا تساعدني. |
Beyaz Saray yardım etmez, Pentagon yardım etmez | Open Subtitles | لا يوجد تعاون "لا مساعدة من "البيت الأبيض "لا مساعدة من "وزارة الدفاع |
Ne tür bir adam kadınına yardım etmez? | Open Subtitles | أي نوع من الرجال لن يساعد إمرأته؟ |
Ama öfke yardım etmez, sakin ol. | Open Subtitles | لكن الغضب لن يساعد .. |
Bir komüniste yardım etmez. | Open Subtitles | لن يساعد شيوعي أبدا |
Sorundan kaçmak, onu çözmeye yardım etmez. | Open Subtitles | الابتعاد عن القضية وتجنبها سوف لن يساعدنا في حلها |
Boş dedikodu bu cinayeti çözmekte bize yardım etmez. | Open Subtitles | ولكن الإستمرار بالقيل والقال لن يساعدنا بحل هذه الجريمة |
Kendine daha çok yararı dokunmadıkça kimseye yardım etmez o. | Open Subtitles | انه لا يساعد احد ابداً عندما لا تكون له فائدة منه |
Saç kestirmek, geçmişi unutmaya asla yardım etmez. | Open Subtitles | قصُّ الشعر لا يساعد على نسيان الماضي. |
Güzel, çünkü normal insanlar yabancılara yardım etmez. | Open Subtitles | جيد لإن الناس الطبيعين لا يساعدون الغرباء |
Japon erkekleri buna yardım etmez. | Open Subtitles | الرجال اليابانيون لا يساعدون في هذا |
Hadi ama, kim bir bebeğe buradan çıkması için yardım etmez ki? | Open Subtitles | هيّا يا رجُل، ما هو نوع الشخص الذي لا يُساعد طفِل للخروج من هنا؟ |
Adalet her zaman bazı şeyleri değiştirmeye yardım etmez. | Open Subtitles | العدالة لا يمكن أن تساعد في تغيير الأشياء كل مرة |
Siyah Tokmak sana yardım etmez. | Open Subtitles | المطرقة السوداء لن يُساعدك. |
Bunu kimse istemez. - Kaos, amacımıza yardım etmez. | Open Subtitles | لن تساعد الفوضى قضيتنا |
Polis bana yardım etmez. | Open Subtitles | الشرطة لن تساعدني. |
NSA yardım etmez. | Open Subtitles | "لا مساعدة من "وكالة الأمن القومي |