Başka bir deyişle, öğrenciler bize sosyal adaletin onlar için önemli olduğunu, araştırmacılar da bunun öğrencilerin öğrenmesine yardımcı olduğunu söylüyor. | TED | وبعبارة أخرى، يخبرنا الطلاب أن العدالة مهمة لهم والباحثون أنه يساعد الطلاب على التعلم. |
Ama gerçekten bunu mümkün kılan Dünyada nasıl uygulanabileceği hakkında düşünmeye yardımcı olduğunu gördük. | TED | لكن أن تفكر بالفعل حول الآثار التي يجعلها هذا ممكنة، وجدنا أنه يساعد في التفكير حول كيف يمكن أن يتم تطبيقه في العالم. |
Büyük paraların saklanmasına falan yardımcı olduğunu ağzından kaçırmıştır. | Open Subtitles | وربما ندعه يفلت أنه يساعد على الاختباء مالية كبيرة، تصل بين الشمال وscaries. |
Bazı insanların davranış bozukluklarını düzeltmeye yardımcı olduğunu iddia ettikleri bir ameliyat. | Open Subtitles | جراحة تجريبية يدعي بعض الناس أنها تساعد باضطرابات المزاج |
- Onlar nasıl? Annem ev işlerine yardımcı olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | تقول أمي أنها تساعد في مهام المنزل |
Hala bu konuda çabalıyorum ama yalnız olmamanın yardımcı olduğunu söyleyebilirim. | Open Subtitles | ما زلت أعمل على معايشته لكنّي أجزم لك أن من المفيد ألّا تكوني بمفردك. |
Barry bana, arada bir S.T.A.R. Labs işlerinde sana yardımcı olduğunu söyledi. | Open Subtitles | باري فقط قال لي ذلك، كما تعلمون، في بعض الأحيان أنه يساعد على الخروج مع S.T.A.R. مختبرات الاشياء. |
Kadınlara yardımcı olduğunu sanıyor. | Open Subtitles | يعتقد أنه يساعد هؤلاء النساء |
Hala bu konuda çabalıyorum ama yalnız olmamanın yardımcı olduğunu söyleyebilirim. | Open Subtitles | ما زلت أعمل على معايشته لكنّي أجزم لك أن من المفيد ألّا تكوني بمفردك. |
Yalnız olmamanın yardımcı olduğunu söyleyebilirim. | Open Subtitles | بوسعي إخبارك أن من المفيد عدم بقائك بمفردك. |