Video küçük bir özür, biliyorum, fakat hatırlamama yardımcı oluyor. | Open Subtitles | االفيديو ليس بالشىء الكبير اعرف ذلك، لكنّه يساعدني على التذكّر. |
Yavaş yavaş oldu ama yepyeni büyüler için yardımcı oluyor. | Open Subtitles | كانت تلكَ مجرّد خطوات تمهيديّة لكنّه يساعدني بخصوص السّحر الجديد |
Anılarınız var ve bu anılar kim olduğunuzu oluştururken yardımcı oluyor. | TED | وبالتالي تملكون الذكريات، وهذه الذكريات تساعد في تكوين شخصياتكم، |
Bu araç, herkese, hem kendi fikirlerini söylemeleri hem de kendilerini, fikirlerinden ayırmaları için yardımcı oluyor. Böylece, üst bir seviyeden görebiliyorlar. | TED | هذه الأداة تساعد الناس في التعبير عن آرائهم ومن ثم فصل أنفسهم عن آرائهم ليتمكنوا من رؤية الأشياء من منظور أعلى. |
Soyut dünya, bütün insanların dünyası konusunda bana yardımcı oluyor. | TED | وهكذا تساعدني الرياضيات البحتة على التعامل مع العالم الإنساني بأسره. |
Eğer vahşi yaşam filmcisiyseniz ve araziye çıkıp hayvanları çekecekseniz, özellikle davranışlarını, bu hayvanların kim olduğu hakkında bilgi sahibi olmak yardımcı oluyor, ne yaparlar, işte biraz davranışları hakkında filan. | TED | إذا كنت صانع أفلام للحياة البرية وتخرج للميدان لتصور الحيوانات وبالأخص سلوكهم فإنه يساعدك أن تكون لديك خلفية أساسية عن من هم هذه الحيوانات كيف يعملون, وتعلمون, القليل عن سلوكياتهم كذلك |
Sonuç olarak bu teknoloji, tarihimizi tekrardan yazmamızda bize yardımcı oluyor. | TED | في نهاية المطاف، التكنولوجيا تساعدنا في إعادة كتابة تاريخنا. |
- Hayır, yardımcı oluyor aslında. Suçluluk duygusuna yardımcı oluyor. | Open Subtitles | كلّا، بل إنّه ينفع بالواقع، إذ يساعدني لتبديد شعور الذنب. |
Fakat ayrıca, muhtemelen en ayrıcalıklı beyaz olmayan insanlar arasında olduğumu da biliyorum ve bu iki bağlam arasında dönmeme yardımcı oluyor. | TED | لكني أفهم أيضًا أنني على الأغلب ضمن ذوي الامتيازات الأكثر من غير البيض وهذا يساعدني على أن أوازن بين هذين السياقين. |
Çalışmaya geliyorum. Konsantre olmama yardımcı oluyor. | Open Subtitles | أنا اذهب هناك للعمل، إنه يساعدني على التركيز |
Ayak işleri, komi, barmen, güvenlik tipi işlere yardımcı oluyor. | Open Subtitles | يساعدني بأعمال الصيانة، النقل، توصيل الطلبات، و أعمال الأمن |
Bizim kurumumuz kadınlara... ...köprüden karşıya geçmelerinde yardımcı oluyor. | TED | و منظمتنا تساعد النساء على عبور هذا الجسر. |
Bağımlılık belirtilerinde yardımcı oluyor herhalde. | Open Subtitles | وهذا هو المثير للاهتمام. يجب أن تساعد في الانسحاب. |
Biliyor musun, Lisa, müzik babanın düşünmesine yardımcı oluyor. | Open Subtitles | أتعرفين؟ الموسيقى تساعد أباك على التفكير |
Belki kendinize "Benim şirketim 21. yüzyılda büyük bir lider olmada bana yardımcı oluyor mu?" diye sorabilirsiniz. | TED | ربما تسأل نفسك، هل شركتي تساعدني لكي أتهيأ لأصبح قائدا عظيما في القرن الواحد والعشرين؟ |
Yine de bu alandaki günümüz çalışmaları bile bana günlük hayatımda yardımcı oluyor. | TED | ولكن معرفة هذه الأنواع من البحوث التي خرجت هناك للتو تساعدني في حياتي اليومية. |
Çıplak gözle yıldızların yerini saptamak için yardımcı oluyor. | Open Subtitles | يساعدك فى تحديد مكان النجوم بالعين المجردة |
Fotoğraf makineleri bazen çıplak gözün görebileceğinden daha küçük maddeleri veya hareketleri görmemize yardımcı oluyor. | TED | في بعض الأحيان تساعدنا الكاميرات على رؤية أشياء أو حركات صغيرة جدًا تتعذر رؤيتها بالعين المجردة |
Ama sana sevgilim diye hitap etmek sınırları çizmeme yardımcı oluyor. | Open Subtitles | لكن بما أنني أعتبرك حبيبتي، هذا يساعد على وضع حدود لي. |
Bazen ödevlerimde yardımcı oluyor. | Open Subtitles | أبي يُساعدني أحياناً في أداء فروضي المنزلية |
Bu tuhaf gelebilir ama sadece düşünmeme yardımcı oluyor. | Open Subtitles | أنظرى. هذا سيبدوا غريب. ولكنة شيئ يساعدنى على التفكير |
Ancak yüksek enerjili bir insansanız sakinleşip odaklanmanıza yardımcı oluyor. | Open Subtitles | لكن إذا كنت مرتفع الطاقة في الواقع تقوم بـ تهدئتك و تساعدك في التركيز |
Ve ben bunu çok konforlu bir ışıklandırma olarak görüyorum, rahatlamamızda ve düşünmemizde bize yardımcı oluyor. Aynı zamanda şöyle birşey de olabilir: | TED | وأرى أن هذا هو النوع من الضوء مريح جدا فهو يساعدنا على الاسترخاء والتفكير. كما يمكن أن يكون شيئا من هذا القبيل : |
İyisin. Boğazında bir tür var ve nefes almana yardımcı oluyor. | Open Subtitles | وضعنا انبوب في حلقكِ وهذا يساعدكِ على التنفس |
Tek bildiğimiz, önemli bir konuda onlara yardımcı oluyor, yakında işi biter. | Open Subtitles | كل ما نعرفه هو أنه يساعدهم على مهمة حالياً وستنتهي قريباً |
Neden kimlik görüntülemeyi icat ettiler? Bu servis kime yardımcı oluyor? | Open Subtitles | لماذا إخترعو جهاز الكشف عن هوية المتصل هذا وكأن، من يعتقدون أنهم يساعدون بتلك الخدمة |
Himalaya dağının eteklerinde yaşayan insanların ömrünü uzatmaya yardımcı oluyor. | Open Subtitles | الطب الحديث يُساعد في إطالة .عمر الاشخاص الذين يعيشون هنا |
- Seksüel gerginliğimi atmama yardımcı oluyor. | Open Subtitles | يُساعدُ على تَبخير تَوَتّراتِي الجنسيةِ. |