"yardımcısı olarak" - Translation from Turkish to Arabic

    • كنائب
        
    • كمساعد
        
    • كنائبة
        
    • كمساعدة
        
    • الذي ستسلكه لمساعدة
        
    Bu onun başkan yardımcısı olarak TED و كانت تلك أولى زياراته لدولة إفريقية كنائب للرئيس.
    Sayın Başkanım, eski Enerji Bakanı yardımcısı olarak, ucuz enerji sağlayabilecek çeşitli projeler duyuyorum. Open Subtitles سيدي الرئيس كنائب وزير سابق لوزارة الطاقة والقوة سمعت عن كل الطرق الرخيصة للحصول على الطاقة
    Bay Naylor, ...Tütün Araştırmaları Akademisi başkan yardımcısı olarak, sizden ne beklenirdi? Open Subtitles السيد نايلور، كنائب رئيس الأكاديمية دراسات التبغ ماذا تطلب منك؟
    Okulun ikinci senesinde savunma avukatının yanında avukat yardımcısı olarak çalıştım ve bu tecrübe sayesinde cinayet ile suçlanan bir çok genç adamla tanıştım. TED في السنة الثانية عملت كمساعد لمحام الدفاع، و في هذه التجربة قابلت كثيرًا من الشباب المتهمين بجرائم قتل.
    Müdür yardımcısı olarak, hapisanenin gün be gün işleyişinden sorumlusunuz değil mi? Open Subtitles كمساعد السجان ، كنت مسؤولاً عن الاداء اليومى
    Görevimde kalmamı ve gelecek seçimde Başkan yardımcısı olarak ona katılmamı istiyor. Open Subtitles بل يريد مني البقاء في وزارة الخارجية والترشح معه في الانتخابات القادمة كنائبة لرئاسته
    Arkadaşlarına, barınma masrafını karşılamak için senin restoranında mutfak yardımcısı olarak çalıştığını söylüyormuş. Open Subtitles و تخبر زملاءها بالصف أنها تعمل كمساعدة مطبخ في مطعمك لتدفع إيجار غرفتها و طعامها
    Tom, davranış biçimin Rose'un yardımcısı olarak rolüne yaklaşımın bunu atlatmasını kolaylaştıracak ya da zorlaştıracaktır. Open Subtitles "توم"، الطريقة التي تتصرف بها الطريق الذي ستسلكه لمساعدة "روز" إما سيساعدها على تجاوز الأمر، أو سيزيده سوءًا.
    Sayın Başkanım, eski Enerji Bakanı yardımcısı olarak, ucuz enerji sağlayabilecek çeşitli projeler duyuyorum. Open Subtitles بأن لا تغادر موسكو حية سيدي الرئيس كنائب وزير سابق لوزارة الطاقة والقوة
    Başkan yardımcısı olarak 1 milyondan fazla değeri olan mal varlıklarının satışına onay vermek zorunda. Open Subtitles كنائب رئيس يحق له الاعتراض في حالة الصفقات التي تفوق المليون دولار
    Lütfen babama yetkili başkan yardımcısı olarak göreve döneceğimi söyle. Open Subtitles من فضلكِ أخبري أبي أنني سأعود كنائب المدير التنفيذي
    Göstermelik bir Vali yardımcısı olarak söz dinlemeliydi. Open Subtitles كانت تعلم ان منصبها كنائب الجنرال فقط من اجل العرض كان لابد ان تقوم بهذا الدور فقط
    Yani bir saat kadar ne kadar harika olduğuna dair ahkam kesti ama sonra başkan yardımcısı olarak ona katılmamı istedi. Open Subtitles أقصد، تحدث لساعة كاملة , عن مدى روعته ثم طلب مني أن أنضم للقافلة كنائب رئيس
    Lahey, hükümeti gelişmelerden haberdar tutabileceğin bir dinleme,gözlem noktası. Senin kesin onayına rehberlik etmek benim başkan yardımcısı olarak en gururlu anım olacaktır. Open Subtitles نريد الأطلاع على الأمور والتفاوض مع الحكومات متأكد من إنك ستنجح و هذا فخر لي كنائب رئيس
    Aslında başkan yardımcısı olarak harika bir sicili var. Open Subtitles في الواقع ، لديه سجل ممتاز كنائب أول للرئيس.
    müdür yardımcısı olarak, hapisanenin gün be gün işleyişinden sorumlusunuz değil mi? Open Subtitles كمساعد السجان ، كنت مسؤولا عن الاداء اليومى
    Bayan Scully, Müdür yardımcısı olarak görevimi ve bütün yetkilerimi küçümsediğinizi düşünüyorum. Open Subtitles آنسة سكالي,أعتقد بأنك قد قللتي من شأن واجبات و مسؤليات مكانتي. كمساعد مدير.
    Michael, New York bölgesi savcı yardımcısı olarak çalışıyordu. Open Subtitles مايكل كان يعمل كمساعد مدعي عام منطقة نيويورك
    Kralın yardımcısı olarak, denetlenecek yeni şeyleri denetleyen memurum. Open Subtitles كمساعد الملك الملكي أنا المدقق الرسمي للأشياء الجديدة التي ستفحص
    Başkan yardımcısı olarak hak ettiğiniz değeri görmediğinizi söylemek istiyorum. Open Subtitles لكنه اعتقادي فعلاً، لم تأخذي حقك كنائبة الرئيس.
    Ama sizi temin ederim ki bu müdür yardımcısı olarak verdiğim kararları etkilemeyecek. Open Subtitles لكن أريد أن أؤكد لكم أن هذا لن يؤثر على قراري كنائبة لمدير المدرسة
    Sarhoş film yıldızlarıyla çıkman için para ödeyen bir reklamcının yardımcısı olarak mı? Open Subtitles أو عملك كمساعدة لوكيلة أعمال تدفع لك لتواعدي نجما سينمائيا مخمورا؟
    Tom, davranış biçimin Rose'un yardımcısı olarak rolüne yaklaşımın bunu atlatmasını kolaylaştıracak ya da zorlaştıracaktır. Open Subtitles "توم"، الطريقة التي تتصرف بها الطريق الذي ستسلكه لمساعدة "روز" إما سيساعدها على تجاوز الأمر، أو سيزيده سوءًا.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more