Bir keresinde başkan yardımcısının başka birinin "latte"sini aldığını gördüm. | Open Subtitles | في إحدى المرات رأيت نائبة الرئيس تأخذ قهوة شخص آخر. |
- Bak, bunu yaparsan yeniden başkan yardımcısının müdavim sürüngeni olmanı sağlarım. | Open Subtitles | انظر، إذا أنت قمت بهذا، سأضمن لك العودة عندما ترجع نائبة الرئيس. |
Başkan yardımcısının olaylardan tam anlamıyla haberdar olduğundan emin olmak bizim görevimiz. | Open Subtitles | ومن واجبنا التأكد بشكل كامل بأن نائب الرئيس يعرف بكل ما يجري |
Sayın Başkan Yardımcısı, tüm saygımla söylüyorum ama asırlardır başkan yardımcısının görevi başkanı kurtarmak için kıçtan almak olmuştur. | Open Subtitles | سيدتي نائبة الرئيس مع كامل الاحترام ذلك كان عمل نائب الرئيس على مر الأجيال أن تأخذي الرفسة لحماية الرئيسِ. |
Dün bu odada Bölge Savcısı yardımcısının burnunu çimdiklediğiniz doğru mu? | Open Subtitles | قمتَ بالنقر على أنف مساعد المدّعي العام في هذه القاعة بالتحديد؟ |
Metropolis'li bir koç yardımcısının, oğluna futbol öğretmesine izin verir misin? | Open Subtitles | هل ستسمح لمساعد مدرب من ميتروبوليس بتعليم أبنك لعب كرة القدم؟ |
Başkan yardımcısının kardeşini mezardan çıkarmak. | Open Subtitles | حسناً، هذا أفضل إخراج جثة شقيق نائبة الرئيس |
Başkan yardımcısının kardeşini öldüren bu herife biraz daha mı zaman kazandıralım yani? | Open Subtitles | سنعطي المزيد من الوقت لرجل قتل شقيق نائبة الرئيس |
Ben Billy Chambers, başkan yardımcısının ekip şefi. | Open Subtitles | مرحبًا.أنا بيلي تشامبرز رئيس موظفي نائبة الرئيس |
Başkanın isteklerine karşı olan başkan yardımcısının yavan kanununa Senatör Macauley'in gizlice sızmasını sağlamak. | Open Subtitles | وحصل عضو مجلس الشيوخِ ماكلوي للإِنْسِلال لدى نائبة الرئيس تشريع الحمارِ الأعرجِ ضدّ إرادةِ الرئيسَ. |
...sadece saniyeler önce Eski Başkan yardımcısının Personel Şefi, Billy Chambers Başkan Grant'e karşı şok edici suçlamalar yöneltti. | Open Subtitles | منذ بضع دقائق قام بيلي تشامبرز الرئيس السائق لموظفي نائبة الرئيس بإلقاء اتهامات مريعة بحق الرئيس غرانت |
Başkanın durumu hakkında kendinden emin olan yönetim... başkan yardımcısının 12 Afrika ülkesini kapsayan bir geziye çıktığını açıkladı. | Open Subtitles | البيت الأبيض مطمئن جداً على صحة الرئيس لدرجة أن أوفد نائب الرئيس للقيام بجولة نوايا حسنة على 12 دولة إفريقية |
Başkana, Başkan yardımcısının çıkışı hakkında kendisini eksiksiz bilgilendireceğimi söyleyin. | Open Subtitles | اخبر الرئيس اننى ساوافيه بكل المعلومات حتى نخرج نائب الرئيسt. |
Komutan ve Komutan yardımcısının Japonya'yı beraber terk etmesi hiç görülmedik bir şey. | Open Subtitles | . لم يسبق له مثيل مغادرة القائد و نائب القائد . من اليابان سويةً |
Başkan yardımcısının ölümünden bir insan sorumlu. | Open Subtitles | مقتل مساعد رئيس البلدية ناتج عن فعل بشر. |
Bu yüzden senin ve şef yardımcısının evine kameralar ve dinleme aletleri yerleştirdim. | Open Subtitles | لهذا أنا ركبت الكاميرات في بيتك وفي بيت مساعد المدير |
Savcı yardımcısının başka sorusu var mı? | Open Subtitles | هل لدى مساعد المدعي العام أية أسئلة أخرى؟ |
Biri niye eyalet savcı yardımcısının telefonlarını dinlesin? | Open Subtitles | الآن، لمَ شخص ما يراقب الهاتف الخلوي لمساعد المدّعي العام؟ |
Emrini yalnızca Başkan yardımcısının verebileceğini belirtiyorlar. | Open Subtitles | سيُترك لنائب الرئيس |
Şerif yardımcısının uygunsuzluğunu anladığı için çocuklardan şikayetçi olmayacak. | Open Subtitles | النقيب يشعر أن نائبه تصرف بشكل غير لائق, ولن يقوم بتوجيه أتهامات ضد الأطفال. |
Başkan yardımcısının Servisini bitirdikten sonra, bu mutfak kapanacak. | Open Subtitles | بعد أن يَنهي نائبَ الرئيس الحفل، هذا المطبخِ مُغلقُ. |
Başkan yardımcısının bu toplantılara girişi konusunda bir karar verdiniz mi? | Open Subtitles | ألديك أي فكرة عمن يكون نائبِ الرئيس في هذه الإجتماعاتِ؟ |
Müdür ve yardımcısının yolları iki kadınla kesişiyor. | Open Subtitles | يتقاطع مسار سير المدير ومساعده مع مسار امرأتين |
Şerif yardımcısının aşırı alkol alıp kaza yaptığını sonra Bayan Smalls'un onu arabasına aldığını polisin direksiyona geçip uçurumdan uçtuğunu söyleyecekler. | Open Subtitles | الضابط كان يسير تحت تاثير الكحول اصطدم بسيارة اخرى للسيدة سمول وسقط معها فقط السيطرة وسقط بالمنحدر |
Şimdi mümkünse başkan yardımcısının resmi ve siyasal görevlerini karşılaştırmak istiyorum. | Open Subtitles | الآن أوَدُّ أَنْ نعمل على فترات السقوط لنائبة الرئيس الرسميمقابلالسياسيللواجباتاذاماأمكن. |
Şerif yardımcısının yattığı küvette de tuz paketi vardı. | Open Subtitles | وبعد ذلك النائب الذي إختفى من حوض الحمام ملئ بالملح الانكليزي. |
Başkan imzaladı, başkan yardımcısının da imzalanması gerekiyor. | Open Subtitles | بي أو تي يو إس وقّعَ, نحتاج لتوقيع في بي او تي يو اس |