"yargılamayı" - Translation from Turkish to Arabic

    • الحكم
        
    • إصدار الأحكام
        
    • انتقاد
        
    Ama yargılamayı yargılamak için çok mu erken davranıyorduk? Open Subtitles ، إصدار الأحكام أمر كريه ولكن هل نحن نتسرّع في الحكم على الحكم؟
    Biliyorsun, kızı yargılamayı bırakırsan sana güvenebilr. Open Subtitles تعلم, ربما لو توقفت عن الحكم عليها فقد يثق بك
    Suçluları yargılamayı üç gün önce bıraktım. Open Subtitles مضت 3 أيام منذ أن توقف الحكم على المجرمين
    Bu gece birbirimizi yargılamayı kesmek ve herkesin kendi yolundan iyileşmesine izin vermek için her şeyi yapacağız. Open Subtitles فالليلة سنكون جميعاً سوية و سنتوقف عن إصدار الأحكام على بعضنا البعض و سندع الجميع يداوى جراحه بطريقته الخاصة
    Kendini yargılamayı bırak. Open Subtitles كفّ عن انتقاد نفسك
    Jüri heyeti, konu hakkında hiçbir kanıtı dikkate almadan yargılamayı yapmakta kesin kararlı. Open Subtitles إن هيئة القضاة متأكدة تقريباً وسيصدرون الحكم بدون الأدلة
    Bir barda çalışınca, insanları yargılamayı bırakıyorsun. Open Subtitles تعلمين,العمل في الحانة يوفقك عن الحكم على الناس
    Nasıl hissettiğimi biliyorsun ama Tevrat yargılamayı daima Tanrı'nın yapması gerektiğini söyler. Open Subtitles انتَ تعلم بالفعل كيفَ أشعر لكن التوراة تقول أن الحكم يعودُ للهِ فقط
    Ben sadece Oliver'in eski haliyle yargılamayı kesmemizi ve ve şu anki Oliver'i kabul etmemiz gerektiğini düşünüyorum. Open Subtitles إنما أفكر بأنه حريّ أن نتوقف عن الحكم عليه بشخصيته القديمة ونتقبل شخصيته الحالية
    Beni yargılamayı kes çünkü bunlar en sevdiğim çoraplarım! Open Subtitles كفوا عن الحكم علي لأن هذه هي جواربي المفضلة
    Hatalı yargılamayı alamayabilirsin ve hüküm olumsuz olursa senin yaptığın şey yüzünden şirketteki herkes hapse girecek. Open Subtitles لن تستطيع الحصول على ابطال للدعوى و اذا اتى الحكم في الاتجاه الخاطيء كل من في هذه الشركة سيذهب للسجن بسبب ما قمت به
    Pekâlâ, beni yargılamayı bitirince araştırmanı yarın Dolls'a teslim etmeye hazır ol. Open Subtitles موافقة ، عندما نتتهي من الحكم علي، تأكدي أنكِ مستعدة لرمي أبحاثك عن الدمى الخاصة بك غذاً
    Eğer hükümsüz yargılamayı galibiyet kabul ediyorsan. Open Subtitles متساويان في حال اعتبرت إبطال الحكم فوزاً
    İnsanlarla çalışmayı sevdiğimi fark ettim, sadece onları yargılamayı değil. Open Subtitles لقد أدركت أنني أحب العمل مع الناس وليس فقط الحكم عليهم
    Seni daha iyi tanımak istiyorum sadece, seni yargılamayı değil. Open Subtitles فقط أريد أن أعرفك بشكل أفضل وليس لأجل إصدار الأحكام عليك
    Beş gündür bir şey içmedim o yüzden yargılamayı bırak da doldur. Open Subtitles لم تتح لي الفرصة للشرب منذ خمسة أيام، لذا توقفي عن إصدار الأحكام وإبدئي بالسكب.
    Beni tanırsın, yargılamayı ertelerim. Open Subtitles أنت تعرف لي. انا حريص إصدار الأحكام.
    - Bir de insanları zalimce yargılamayı. Open Subtitles و انتقاد الناس بقساوة.
    - Ben de kaçık mıyım? İnsanları yargılamayı bıraksana. Open Subtitles لمَ لا تكفّ عن انتقاد الناس؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more