"yargılanan" - Translation from Turkish to Arabic

    • يُحاكم
        
    • يحاكم
        
    • المتهمين
        
    • أحاكم
        
    • تحت المحاكمة
        
    Sayın Yargıç, Minooka'da yargılanan adamın adından bahsetmemem hakkında beni uyardınız. Open Subtitles سيدتي، لقد أمرتني ألا أذكر اسم الرجل الذي يُحاكم في مينوكا
    Dikkatli olun, genç adam, burada yargılanan Henri Young, ben değilim! Open Subtitles انتبه ايها الشاب ، هنرى الصغير هو من يُحاكم هنا وليس انا
    Gece gündüz, tanrılara sövdüğü için... yargılanan Nasıralı peygamberinden başka hiçbir şey düşünmüyor. Open Subtitles الا فى هذا النبى الناصرى الذى يحاكم بتهمة الكفر الان
    Çünkü burada bu gün yargılanan Jim Williams olmasına rağmen şartlara baktığımda kendimi onun yerinde düşünüyorum ama Tanrının sayesinde, siz bulunmuyorsunuz ne de ben. Open Subtitles لأنة بالرغم من أنة جيم ويليامز يحاكم اليوم عندما انظر للظروف
    Bu arada, yargılanan iki kişi de kanserden fazla adam öldürmüş. Open Subtitles في هذه الأثناء، الإثنان المتهمين قتلوا أشخاص أكثر مما قتل السرطان
    Yani, burada yargılanan eylem değil, anlıyor musunuz? Open Subtitles لهذا أنا لن أحاكم بسبب الفعل القانون لا يحمي حقيقة شاذة
    Varsayalım yargılanan sendin, ne yapardın? Open Subtitles افرض أنك أنت الذي تحت المحاكمة!
    Vatana ihanetten yargılanan bir adamın evinde kalamam. Open Subtitles لا يُمكن أن أمكثُ في منزل رجل يُحاكم بتهمة الخيانة
    yargılanan siz değilsiniz. Open Subtitles انه لا يُحاكم هنا, وليس من الضرورى له ...
    Dikkatli olun, genç adam, burada yargılanan Henri Young, ben değilim! Open Subtitles أنتبة أيها الشاب ، هنرى الصغير هو من يُحاكم هنا وليس أنا !
    Ne var ki, mahkeme Eichmann'ı eylemleri yüzünden yargılanan bir adam olarak tanımlamak zorundaydı. Open Subtitles ومع ذلك كان على المحكمة أن تُعرّف (ايخمان) على أنه شخص يُحاكم على أفعاله
    Çünkü burada tek yargılanan Ernst Janning değil Alman halkıdır da. Open Subtitles ذلك أنّ ليس (إيرنست يانينج) فقط هوَ الذي يُحاكم هنا... بل هوَ الشعب الألماني
    Bugün, son 2 senede 3. kez yargılanan ünlü Baba Joe Yakavetta'nın mahkemesi var. Open Subtitles يحاكم اليوم للمرة الثالثة في سنتين زعيم المافيا الغير مشهر ياكافيتا
    Burada yargılanan ben değilim, Scranton katili. Open Subtitles لكنت أتعلم ماذا؟ أنا لست في محاكمة هنا خانق سكرانتون هو الذي يحاكم
    Efendim, burada yargılanan benim, siz değil. Open Subtitles سيدي انا من يحاكم هنا وليس انت
    yargılanan Tanrının kendisi. Open Subtitles إنه الرب الذى يحاكم
    Beni dışarı çıkar. yargılanan sen olsaydın... Open Subtitles أخرجني، إذا كنت أنت من يحاكم
    Cinayetle yargılanan bir çok sanık duruşmalarına gelir. Open Subtitles .. معظم المتهمين بالقتل يحضرون عند استدعائهم للمحاكمة
    Adalet Birliği, yani, ben ve yargılanan arkadaşlarım kesinlikle Rimbor'a veya halkına kasten saldırmadık. Open Subtitles إتحاد العدالة, هؤلاء هم أصدقائى المتهمين وأنا لم نقصد أبداَ أن نهاجم كوكب "ريمبور" أو سكانه.
    Yani, burada yargılanan eylem değil. Open Subtitles لهذا أنا لن أحاكم بسبب الفعل
    Burada yargılanan sen değilsin. Open Subtitles إنّك لست تحت المحاكمة هُنا.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more