"yastığımın" - Translation from Turkish to Arabic

    • وسادتي
        
    • الوسادة
        
    • مخدتي
        
    O gün, şafak vakti babamın sarkacını, yastığımın altında bulduğumda anlamıştım. Open Subtitles ،ذلك اليوم وقت الشروق عندما وجدت بندوله أسفل وسادتي انتابني يقين
    Bir tane yastığımın altında bir tane de torpidoda 38'lik silahım var. Open Subtitles لديّ مسدسان من عيار 38 أحدهما تحت وسادتي والآخر في درج السيارة
    (Video) Soprano: ♫ yastığımın üstünde ♫ ♫ Yatakta güvendeyim ♫ EW: Bu İngiltere'den Georgie. Yalnızca dokuz yaşında. TED سوبرانو:♫على وسادتي♫ ♫آمن في السرير♫ هذه جورجي من انجلترا هي فقط في التاسعة
    şimdi söylemek istediğim şey... yastığımın altında bunları buldum. Open Subtitles الآن ، الشئ الذى أريده الليلة الماضية وجدت واحدة مثلها تحت وسادتي
    Yatakhanede ışıkları kapattıklarında, onu yastığımın üzerine koyup bakıyorum. Open Subtitles عندما يغلقون الأضواء .فيالمهجع،أضعهعلى وسادتي. و انظر إليـه
    Ama bulursam diş perisi için yastığımın altına koyabilir miyim? Onun için bir şey alamazsın. Open Subtitles ولكن اذا فعلت,هل أستطيع أن اضعه تحت وسادتي لجنية الأسنان؟ لن تحصلي منها على شيء مقابل ضرسة
    yastığımın üzerine, bu gece burada kalacağımı belirten, bir not bırakmıştım. Open Subtitles لقد تركت ملاحظة على وسادتي تقول بأنني سأنام هنا الليلة
    Para perisi her ay yastığımın altına zarf mı koyuyor? Open Subtitles أتعتقدين بأن جنية تضع ظرف من المال تحت وسادتي كل شهر؟
    Çünkü yastığımın altına çikolata koyup koymadıklarına bakmakiçinsürekliJoey tarafından rahatsız edilmeyeceğim. Open Subtitles لأنني لن اتعرض لمقاطعات جووي المستمرة ليرى ان كانوا قد وضعوا الشوكولاته عند وسادتي او لا
    - Sen başlattın! - Ama benim yastığımın hiçbir suçu yok. Open Subtitles أنت الذي فعلت ذالك اولا و لكن وسادتي لم تجعل اي شئ ينفجر
    Oraya buraya küçük notlar bırakmalar... yastığımın altına, buzdolabının içine... Open Subtitles ملحوظات لطيفة صغيرة أسف وسادتي و في الثلاجة
    Beni avladığını duyduğumdan beri yastığımın altında bir silahla uyuyorum. Open Subtitles نمت ومسدسي أسفل وسادتي في كل ليلة منذ أن سمعت بأنك تطاردني
    Hapishanedeyken yastığımın yanında hep kitaplar olurdu. Open Subtitles في السجن، كان لدي العديد من الكتب تحت وسادتي
    Sonra üstüne losyonlar ve yağ süreceğim ve yastığımın altında onunla beraber uyuyacağım. Open Subtitles ثم سأضع الصابون والزيت عليها وسأنام وهي تحت وسادتي
    yastığımın altında tuttuğum silahım nerede? Open Subtitles وأين مسدسي أنا أحتفظ به أسفل وسادتي أنا إبن حفيدك
    O yüzden geceleri yastığımın altında silahla uyuyorum zaten. Open Subtitles و لهذا السبب أنام واضعةً مسدّس تحت وسادتي
    Onları yastığımın altında saklıyorum. Denedim ama bunu temizleyemiyorum. Open Subtitles أحتفظ بتلك تحت وسادتي حاولت,لكن لا أستطيع أن أزيل هذ الاشياء
    Geceleri yastığımın altında uyuduğumla. Open Subtitles الواحد الذي كنت أنام به تحت وسادتي في الليل.
    Ben de iş üstündeyken, yastığımın altında bulunan hemşirelik okulu kataloğuna bakarım. Open Subtitles إذا ما افعله هو القي نظره على مجله الممرضات التي اخفيها تحت وسادتي
    yastığımın kokusunu halen hatırlıyorum. Üç gün ona ağladım. Open Subtitles أستطيع أن أتذكر رائحة غطاء الوسادة التي ظللت أبكي عليها ثلاثة أيام
    Bir daha yastığımın altına bunu bırakırsan, götüne sokarım onu. Open Subtitles اتركه لمرة أخرى تحت مخدتي و سأضعه حينئذٍ في دبرك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more