"yastığına" - Translation from Turkish to Arabic

    • وسادة
        
    • وسادتك
        
    • وسادته
        
    • وساده
        
    • وسادتها
        
    Birisi, bir dublör ile binalardan hava yastığına atlama alıştırması yapmaktı. TED أحدهما عندما تدربنا على القفز من المباني عن طريق مؤدي الحيل إلى وسادة هوائية.
    Sana önce tehlikelerini anlatmam gerekiyormuş. Joy beni insandan iğne yastığına çevirirken, yiyecek birşeyler olmaması Randy'yi çaresizliğe sürüklemişti. Open Subtitles يفترض أن أشرح لك المخاطر أولاً بينما انتهت جوي من تحويلي الى وسادة دبابيس بشرية
    Bak ne diyeceğim, İlgilenmiyorum. Hey, neden yastığına çıkma teklif etmiyorsun? Open Subtitles أقول لك ماذا، لستُ مهتمّة، لمَ لا تطلب مواعدة وسادتك عوضاً عن ذلك؟
    Sen, belki, gece yastığına başını koyarken... 7bin kişiyi öldürüp 1 kişiyi kurtardığın için kendinle gurur duyabilirsin. Open Subtitles لذا ربما يمكنك أن تضع رأسك على وسادتك وتشعر بالفخر لإنقاذ رجل واحد بينما 7 آلاف يموتون
    yastığına sıçıp garajını yakacağım. Open Subtitles أقضي حاجتي في وسادته وأحرق مرآبه
    Kendi bıçağıyla iğne yastığına çevirmiş onu. Open Subtitles .لقد جعل منه وساده للدبابيس بواسطة سكينه
    O da benimki sanıp Jonah'ın yastığına osurdu. Open Subtitles وهو اطلق ريحاً على وسادة جونا وهو يعتقد انها ملكي
    Birini iğne yastığına çevirme konusunda patronlarının içi rahatsa iblislerden ne farkı var onların? Open Subtitles يكون لها أي ندم حول تحول شخص إلى وسادة دبوس، كيف أنها أفضل من الشياطين؟
    Bay Waverly'in yastığına iğnelenen son not, evden birinin işi olmalıydı. Open Subtitles شخص ما بالمنزل قام بوضع الملاحظة على وسادة السيد "وايفرلي"
    Muziplik olsun diye Jason'ın yastığına osurdum. Open Subtitles لقد اطلقت ريحا ً على وسادة جايسون كمزحه
    Bir bana baktı, bir de ısıtma yastığına, tylenol'a ve önümdeki mendillere, sonra "Grip misin?" diye sordu. Open Subtitles ،نظرت إليّ نظرة واحدة إلى وسادة التدفئة، إلى الدواء وإلى المناديل التي كانت بقربي "وقالت، "هل أنتِ مصابة بالإنفلونزا؟
    Senin yastığına sarılacak ve senin duşuna işeyecek. Open Subtitles سيسيل لعابه على وسادتك, و يتبول في مغطسك
    Ezip yastığına koyarsan kâbus görmeni engeller. Open Subtitles اسحقها وضعها في وسادتك وسوف تمنع الكوابيس
    yastığına da mı nane koyacaksın? Open Subtitles ماذا ؟ هل ستقحمهم في وسادتك أيضا ؟
    Kadın senin yastığına sıçıyor, Allah aşkına ya. Open Subtitles المرأة اللعنة على وسادتك من أجل المسيح. كانت نائمة!
    Oh, öpücüklerini yastığına sakla. Open Subtitles إحتفظ بها لـ وسادتك
    Yemeğine tükürmeyi, yastığına sıçmayı. Open Subtitles تبصق في وجبته أو تضع القذارة على وسادته
    William Wilberforce, tam tersine yuvasına geri döner kafasını yastığına koyup artık köle ticaretinin olmadığını hatırlar. Open Subtitles (وليام ويلبيرفورس) على أية حال سيعود إلى عائلته ويضع رأسه على وسادته
    Dünyanın en iyi yastığına sokuluyorum. Open Subtitles أتغمى على أفضل وساده بالعالم
    Yumuşak yastığına kafanı koy ve dinlen. Open Subtitles اذهب وريح رأسك على وساده
    Yatağına yatırıp üstünü örtersin. yastığına para bırakırsın. Open Subtitles حيث يمكنك وضعها في الفراش وترك حبة نعناع تحت وسادتها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more