- Senatör Duvall'in kesin bir harekette bulunacağımız yönündeki endişesini yatıştırmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | أننى أحاول تهدئة وافهام السّيناتور دوفال قبل ان يفقد اعصابه |
Bu süt kutularını da açıklıyor. Midesini yatıştırmaya çalışıyordu. | Open Subtitles | هذا يشرح الحليب , لقد كان يحاول تهدئة معدته |
Kralın hastalığıyla birlikte, iki ülkenin arasını yatıştırmaya çabalayacak pek vaktim yok. | Open Subtitles | ومع مرض الملك. فأنا ببساطة لا أملك الوقت لأحاول تهدئة دولتين. |
Ama Chamberlain, Hitler'i yatıştırmaya kararlı şekilde gitti. | Open Subtitles | لكن تشامبرلين توجه لهناك عازمًا على استرضاء هتلر |
Annem, Hackett'ın azınlığı yatıştırmaya çalıştığını söylüyor ama... | Open Subtitles | امي تقول بأن "هاكيت" تحاول استرضاء الفئة الناطقة ولكن .. |
Vitali Kliçko ve diğer muhalefet partisi liderleri kalabalığı yatıştırmaya çalıştı. | Open Subtitles | حاول فيتالي كليتشكو و بعض زعماء الأحزاب تهدئة الحشد |
Aktif zihni yatıştırmaya yardımcı oluyor. | Open Subtitles | يساعد على تهدئة العقل النشط. |
Memmo sinirlerini yatıştırmaya çalışmış. | Open Subtitles | لابد أن " ميمو " كان يحاول تهدئة أعصابه |
Sorrel olay yerine ilk giden kişiymiş, olayları yatıştırmaya çalışmış. | Open Subtitles | سوريل ) كان أول المستجيبين ) حاول تهدئة الأمور |
Doktoru yatıştırmaya çalışıyordum sadece. | Open Subtitles | كنت أحاول استرضاء الطبيب فقط |