Geçmişteki yanlışları düzeltmek... ve geleceğe yatırım yapmak için... bir şans. | Open Subtitles | فرصة لتصحيح أخطاء الماضي بينما وضع تأسيس للمستقبل |
Geçmişteki yanlışları düzeltmek... ve geleceğe yatırım yapmak için... bir şans. | Open Subtitles | فرصة لتصحيح أخطاء الماضي بينما وضع تأسيس للمستقبل |
Aslında yatırım yapmak için iyi bir fırsat kolluyordum. | Open Subtitles | بالواقع كنت أنتظر الوقت المناسب للإستثمار |
Pekâlâ, Old Line Pratt'in şirketi. Bilinmesini istemediği özel girişimlerine yatırım yapmak için onu kullanıyor. | Open Subtitles | إنّه يستخدمها للإستثمار في مشاريع خاصّة عندما يُريد إبعاد اسمه عن الأمر. |
Ona yatırım yapmak için tüm ailemi ikna etmiştim. | Open Subtitles | أقنعت كامل عائلتي للإستثمار معه |
Başkan Yoon şirketimize yatırım yapmak için sizi bekliyor. | Open Subtitles | الرئيس (يون) المتحمس للإستثمار في شركتنا في إنتظارك |