"yatırım yaptım" - Translation from Turkish to Arabic

• استثمرت
• أستثمر
• لقد إستثمرتُ
• إستثمرت

Bu projeye bu yüzden mi milyonlarca dolar yatırım yaptım?
هل هذا السبب في أنني قد استثمرت الملايين في هذا المشروع؟

Piyasaya yanlış zamanda yatırım yaptım.
لقد استثمرت في الأسواق في الوقت غير المناسب

O yüzden yarım milyon Dolar yatırım yaptım.
لقد استثمرت نصف مليون دولار بهذه الشركة.

Öyleyse neden ona yatırım yaptım ve kalacak bir yer buldum?
لماذا إذاً أستثمر معها و أجد لها مسكناً؟

Susturun şunu! Ben bu gezintiye çok fazla yatırım yaptım, susturun şunu! (Resim:
أسكتْه ,لقد إستثمرتُ الكثير في هذه الجولةِ، أسكتَه

Bakın ben size yatırım yaptım ama sizin bir getiriniz olmadı.
ترى, لقد إستثمرت بكم, و لم تعيدوا أي شيء,

Biliyormusun ... En iyi yıllarımı evliliğimize yatırım yaptım.
هل تدرك أنني استثمرت أفضل سنوات عمري في زواجنا؟

Hey, Alec Sadler'a milyonlar değerinde yatırım yaptım.
مهلاً ، لقد استثمرت الملايين في أليك سادلر

Ben de yatırım yaptım. Yarı yarıya ortağız. Bu fırsatı nasıl kaçırabilirdim ki?
استثمرت أيضا, شراكه مناصفةً كيف يمكنني تفويت ذلك؟

Son dört yılda stüdyonun filmlerine neredeyse bir milyar dolar yatırım yaptım.
في السنوات الأربع الآخيرة استثمرت قرابة المليار دولار في أفلام أستديوهك..

Başka bir işe yatırım yaptım, yani seni biraz rahat bırakacağım.
‏لقد استثمرت المال في عمل آخر،‏ ‏لذلك سأتوقف عن إزعاجك لبعض الوقت. ‏

Seni hiç tanımadan bile 5 milyon dolarlık yatırım yaptım.
لقد استثمرت 5 مليون بدون ان اعرفك

Bu ilişkiye çok yatırım yaptım.
لدي الكثير استثمرت في هذه العلاقة.

Gelecekte benim olacak şirkete yatırım yaptım sadece.
أنا فقط استثمرت في الشركة التي اعمل بها

Ben bu kıza çok yatırım yaptım.
الآن، وقد استثمرت كثيرا في تلك الفتاة

Yıllar önce... Ona yatırım yaptım.
منذ سنوات، استثمرت فيه،

Evet, doğru Barney. Bu sene balkabaklarına yatırım yaptım.
هذا صحيح (بارني) ، هذه السنة استثمرت في اليقطين

Ve arkadaşınız Chow'a büyük yatırım yaptım.
ولقد استثمرت جزءاً كبيراً من رأس المال على صديقكم (تشاو)

Ben de o kağıda yatırım yaptım. Bekleyeceğiz.
أنا أستثمر نفسى بكثرة يجب علينا أن نمكث

Evet doğru. Kendisi biraz parayla geldi, onun için yatırım yaptım.
ـ أستثمر لها أموالها ـ بالميراث , أعتقد

Çok fazla yatırım yaptım.
لقد إستثمرتُ الكثير

Cygnus Optics'e yatırım yaptım.
أنني إستثمرت في سيجانز للبصريات