| J.D., tüm deneyimlerinin listesini yatağının altında tutuyorsun. | Open Subtitles | أنت تبقي لائحة خاصة تحت سريرك لكل العلاقات الجنسية التي حضيت بها |
| O pisliğin sırf kıyafetiyle dalga geçtiği için başka bir çocuğu vururken kullandığı tabancayı onun için yatağının altında saklayacak mısın? | Open Subtitles | ستدع هذا الملعون يطلق الرصاص علي فتي اخر في الجوار لأنه ضحك علي منظر قميصه او شيء ما, ثم تخبئه تحت سريرك من اجله, هه؟ |
| yatağının altında deste deste şu fotoğrafları buldum. İşte şu bebeğin fotoğraflarını. | Open Subtitles | .بالتأكيد لا تعطي هذه القذارة لزبائنه لقد وجدتها محفوظة تحت سريره |
| Sonunda bana neden yatağının altında tenis raketi ile uyuduğunu söyledi. | Open Subtitles | مثلا, أخيرا أخبرني لماذا ينام ومضرب التنس تحت سريره |
| Bunun yatağının altında sakladığın o kutuyla bir ilgisi var mı? | Open Subtitles | هل هذا له علاقة بهذا الصندوق؟ الذي تحتفظين به تحت السرير |
| Bilmen gerektiğini düşündüm. Eve geldiğimde oğlunu, kızımın yatağının altında buldum. | Open Subtitles | يجب أن تعرفي بأنني أتيت إلى المنزل لأجد إبنكِ يختبئ تحت سرير إبنتي |
| yatağının altında nefes alan. | Open Subtitles | الشخص الذي يتنفس من فمه المختبئ تحت سريرك |
| Ayrıca yatağının altında yazdığın seks şiirlerinin fotoğrafları var elimde. | Open Subtitles | كما لدي صور تلك القصائد المثيرة التي كتبتها وخبأتها تحت سريرك |
| Bu sabah yatağının altında Alman buldun mu? | Open Subtitles | هل وجدت آي ألماني تحت سريرك اليوم؟ |
| Derek, bak yatağının altında ne buldum. | Open Subtitles | ديريك, انظر ماذا وجدت تحت سريرك. |
| yatağının altında yatan canavarlardan birisi olabilir mi? | Open Subtitles | أوه , هل هو ذلك الذي يعيش تحت سريرك ؟ |
| Bilirsin,bence Brian'ın yatağının altında,sigara kutusunun içinde biraz ilham vardır. | Open Subtitles | أعتقد أن براين لديه بعض الإلهام في صندوق السجائر تحت سريره |
| İddiaya girerim bu parçalardan hiçbirini yatağının altında saklamayacak.. | Open Subtitles | سأراهنك بأنه لا يريد الإحتفاظ بأي من هذه الأجزاء تحت سريره |
| Bu herkesin yatağının altında bir yaratık olduğuna inanması gibi bir şey. | Open Subtitles | أعني أنّ ذلك سيجعل أي أحد يشك بوجود وحوش تحت سريره. |
| Annem beni onun yatağının altında doğum günü hediyelerimi ararken yakalamıştı. | Open Subtitles | أمسكتني أمي تحت السرير أبحث عن هدايا عيد الميلاد |
| Çoğunu parçalamış ama bunlar yatağının altında olduğu için gözden kaçırmış. | Open Subtitles | لقد دمر اغلبها , لكن لكنه أغفل عن ما كان تحت السرير |
| Bakın Dwight'ın yatağının altında ne buldum. | Open Subtitles | لدينا مشكلة هنا انظرا ماذا وجدت تحت سرير دي وايت |
| Ben bunu geçen gece Dean'in yatağının altında buldum. | Open Subtitles | وجدت هذا تحت سرير دين ليلة أمس. |
| yatağının altında yatıyor, mektuplarını okuyor ve kadının bilgisi dışında hayatını istila ediyor. | Open Subtitles | مستلقي تحت سريرها , يقرأ بريدها يغزو حياتها , من دون حتى ان تعرف |
| Görüyor musun? Görüyor musun ne saklıyormuş yatağının altında? | Open Subtitles | أنظري إلى هذا، أنظري ماذا كانت تخبئ أسفل سريرك |
| Bence o kadardan daha fazla. Resmini yatağının altında saklıyorsun. | Open Subtitles | تتمنى لها أكثر من الخير فأنت تحتفظ بصورتها تحت فراشك |
| Milyarlarını yatağının altında saklamıyor herhalde. | Open Subtitles | حسنا, هو لايبقي ملايينه تحت فراشه وحسب |
| Thomas Valentine'ın yatağının altında sürükleme izleri vardı. | Open Subtitles | رأينا اثار احتكاك على الارض أسفل سرير توماس فالنتين |
| Bunu yatağının altında buldum. | Open Subtitles | وجدتٌ هذا أسفل فراشه. 33 مسدس توكاريف (تي تي) "تى تى 33 : مسدس روسى الصنع نصف أوتماتيك" |
| Evinde yatağının altında bir şey varmış. | Open Subtitles | قالت بأنّ هنالك شيئاً بشقّتها أسفل سريرها |
| yatağının altında kırkayaklar yaşıyor. | Open Subtitles | لديك "ام اربعة واربعين" اسفل سريرك |
| Ve o günden beri yatağının altında toz alıyor. | Open Subtitles | و قد كانت تحت سريركَ تجمع الغبار منذ ذلك الحين |