"yatak odasını" - Translation from Turkish to Arabic

    • غرفة النوم
        
    • غرفة نوم
        
    • غرفة نومه
        
    • غرف النوم
        
    • غرفة نومها
        
    • وغرفة النوم
        
    • لغرفة نوم
        
    İkinci yatak odasını boşaltırsam, ...kocaman bir giyinme odan olur. Open Subtitles لو أفرغتُ غرفة النوم الثانية فستحصلين على مساحة تخزين هائلة
    yatak odasını dağıtmış. Eşyaları her yere savurmuş. Open Subtitles غرفة النوم فى حالة فوضى لقد بعثر الأشياء فى كل مكان
    Ayda 50 dolara büyük yatak odasını sana verebilirim. Open Subtitles تستطيع أن تحصل على غرفة النوم الكبيرة مقابل 50 دولار إضافية
    İkinci yatak odasını da alabıliriz, istersek. Open Subtitles يمكننا في الواقع إضافة غرفة نوم ثانية، إذا أردنا
    Evet, doğru, ancak öyle olsa bile adamlarınız yatak odasını aramaya gittiğinde hiç stres belirtisi göstermedi? Open Subtitles نعم, صحيح, لكن بالرغم من هذا لم يظهر اية عوارض للقلق عندما ذهب رجالك للبحث في غرفة نومه
    İçine girebildiğin dolabı olan fazladan yatak odasını doldurmak için eşya lazım. Open Subtitles أحتاج إلى أغراض لأشغل غرفة النوم الاضافية بخزانة شاملة.
    - Daha yatak odasını görmedin. Open Subtitles لا، إنتظار، نحن مَا رَأينَا غرفة النوم لحد الآن.
    Bana yatak odasını göster program yazanlar içinde çoğumuz en iyi işlerimizi saat 8:30'dan önce yapmışızdır Open Subtitles أرينى غرفة النوم معظمنا ممن يكتب البرامج يصل الى عملنا العظيم قبل الثامنة والنصف
    Mezuniyetten sonraki evimiz burasıydı. Aynı yatak odasını paylaşmıştık. Open Subtitles هذه كانت شقتنا بعد التخرج لقد تشاركنا في غرفة النوم
    Seninde gördüğün gibi, yatak odasını yenilemeye başladılar. Open Subtitles وكما ترى, فقد بدؤوا فى تجديد غرفة النوم الرئيسية
    Bak, bir aile kuracaksak ikinci yatak odasını, bebek odası haline getirmeliyiz. Open Subtitles اصغ، إن كنا سنكون عائلة، فسنجعل غرفة النوم الثانية غرفة أطفال.
    Köpeği veririm. Arka yatak odasını da onarırdık. Open Subtitles وسأتخلص من الكلب ويمكننا أن ننظف غرفة النوم الثانية
    Banyoyu ve yatak odasını DNA için araştır. Open Subtitles وأنت ، إذهب للبحث في غرفة النوم والحمّام عن الحمض النووي
    Üstüne alınma, tatlım, yatak odasını hayal edemiyorum. Open Subtitles ولا شك عزيزتي لا كنني لا استطيع ان اصور ذلك في غرفة النوم
    Diğeri ofisteydi, ama yinede yatak odasını soymuş. Open Subtitles موجودتان في خزانة غرفة النوم و الاخرى موجودة في المكتب
    Diğeri ofisteydi, ama yinede yatak odasını soymuş. Open Subtitles و الاخرى موجودة في المكتب لكنه اتجه الى غرفة النوم على اية حال
    Şimdi ben ve kızlar ben ve kızlar öbür ebeveyn yatak odasını alıyoruz. Open Subtitles أنا والسيدة سنأخذ غرفة النوم الرئيسية الأخرى
    Yataklı ve iki sandalyeli yatak odasını hazırlar mısınız? Open Subtitles أيمكنك أن تجلب لي غرفة النوم والأريكة وكرسيين؟
    Şimdi annen büyük yatak odasını yapabilir. Open Subtitles الآن بإستطاعة أمك الحصول على غرفة نوم كبيرة
    Bir gece bilimsel bir düşünceyle o kadar dikkati dağılmıştı ki piposunu düşürüp yatak odasını ateşe verdi. Open Subtitles في احدى الليلات كان مشتتا باحد الافكار العلمية او بأخرى لدرجة انه اسقط الشمعة واضرم النار في غرفة نومه
    Krediye imza atan yatak odasını seçer. Open Subtitles الشخص الذي وقّع على القرض له حقّ إختيار غرف النوم
    Annen yatak odasını tekrar dekore ettirdi. Open Subtitles جيدة، جيدة. والدتكِ أعادت ديكور غرفة نومها ثانية.
    Holü ve yatak odasını kontrol edelim. Open Subtitles دعونا نفحص المدخل وغرفة النوم.
    Oturma odasından, Bradstone'ların yatak odasını görmeye engelsiz bir görüş var. Open Subtitles هناك رؤية غير عائقة لغرفة نوم (آل برادستون) من غرفة المعيشة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more