Bu Yataklar ağırdır. | Open Subtitles | هذه الأسرة ثقيلة هذا الجاني تكبد الكثير من العناء |
Tüm Yataklar ve dışarıdan gelecek mobilyalar toplandı ve taşınmaya hazır. | Open Subtitles | تم تجميع كل الأسرة والأثاث وصارت جاهزة للمعيشة |
Buradaki Yataklar çok sıcak, yumuşak ve çok ama çok büyüktür. | Open Subtitles | الأسرّة هنا دافئة و ناعمة و كبيرة جداً جداً |
Affedersiniz efendim, Yataklar kullanılmış mı olacak ? | Open Subtitles | معــذرة سّـيدي، لكن هـل ستكون الأسرّة مسـتعملة؟ |
Oh, ne şirin Yataklar şuraya bakın isimleri üstlerine kazınmış. | Open Subtitles | أوه ، يالها من أسرّة صغيرة جذابة وإنظروا، أسماؤهم منقوشة عليها |
Çok büyük, her şey ahşap, kocaman Yataklar var. | Open Subtitles | أنه كبير جدا , وكله من الخشب مع اسرة هائلة |
Kimsenin yatmadığı Yataklar mı? | Open Subtitles | المفارش التي لاينام عليها أحد؟ |
Ambulanslar bekliyordu hastanedeki Yataklar hiç gelmeyen kişiler için hazırlanmıştı. | Open Subtitles | لكي يتبرعوا بالدم , و سيارت الإسعاف تنتظر و الأسِرّة في المستشفيات تُجهّز للجثث التي لمّ تأت بعد |
O sırada kendimize gerçek Yataklar almalıyız bence. | Open Subtitles | أما حالياً، فربما علينا شراء بعض الأسرة الحقيقية |
Yataklar bekliyor. | Open Subtitles | تترك الأسرة على أهبة الاستعداد |
Yataklar boş! Not yok! Araba yok! | Open Subtitles | الأسرة فارغة، لا رسالة أختفت السيارة |
Yemek kötü olabilir ve Yataklar sert ama en azından kendi hayatımızı yaşıyoruz. | Open Subtitles | الطعام قد يكون سئ , الأسرة قد تكون قاسية . . |
Yataklar, oyuncaklar, dekorasyon, her şey çok daha eskiydi. | Open Subtitles | الأسرة,الألعاب,الديكور... ... كل شىء كان أقدم. |
Yataklar biraz serttir, ama belkemiğinize iyi gelir. | Open Subtitles | إنّ الأسرّة صعبة نوعا ما، لكن تلك جيّدة لعمودك الفقري |
Yataklar arasında daha çok boşluk bırakmamalı mıyız? | Open Subtitles | هل ينبغي أن نترك مساحة أكبر بين الأسرّة ؟ |
Yani koridorlarda fazladan Yataklar ve sedyeler olacak. | Open Subtitles | هذا يعني المزيد من الأسرّة والنّقالات في الممرات. |
Yataklar topaklanmışlar. Deforme olmuşlar ve bel destekleri yok. | Open Subtitles | الأسرّة مترهلة ، إنها قبيحة و ليس بها بِطانة قطنية |
Sığınakta boş Yataklar var. Hayır, işim bitti. | Open Subtitles | ثمة أسرّة متوفرة في المأوى - كلا، لقد اكتفيت - |
Yeni Yataklar, yeni yastıklar! | Open Subtitles | أسرّة جديدة و وسائد جديدة |
Villalarında kocaman Yataklar varmış. | Open Subtitles | أخبرتني أنهم يملكون اسرة عملاقة في تلك الفيلا |
- Üst katta bir tane var, değil mi? - Evet, içinde Yataklar olmayan oda. | Open Subtitles | هناك واحد في الدور العلوي صحيح نعم انه غرفة بدون اسرة |
- Şişme Yataklar tamamdır. | Open Subtitles | بإمكانكم استخدام المفارش الهوائية. |
Yumurta satanlar. Nerede şu Yataklar? | Open Subtitles | نشتري منك البيض أين الأسِرّة اللعينة |
Boş Yataklar hiç eğlenceli değil, değil mi Dave? | Open Subtitles | ( ايام كثيرة بلا مرح ها يا ( ديف |