| Acılı sosislinin aksine yatakta da hiç bir pislik yok. | Open Subtitles | وعلى خلاف النقانق الحاره لا فوضى في السرير |
| Ve dürüst olmak gerekirse, yatakta da iyi değil. | Open Subtitles | وإلى أن نكون صادقين تماما، انه ليس على ما يرام في السرير. |
| Ve eğer bana sorarsan yatakta da iyi değilizdir. | Open Subtitles | وإذا أردتِ رأيي نحن لسنا بارعين في السرير أيضاً |
| O çok şaşırtıcı biri. İlginç ve güzel görünüşlü, ayrıca yatakta da çok iyi. | Open Subtitles | إنها رائعة المظهر، إنها رائعة في ذكائها، إنها رائعة في السرير |
| yatakta da dans pistindeki kadar başarılı mısın? | Open Subtitles | هل انت جيد هكذا فى السرير كما بحلبة الرقص |
| -Bence yatakta da başarılı olursun. | Open Subtitles | فلتضاجعها ! . |
| yatakta da fena sayılmam... İşler benim için iyi gidiyor. | Open Subtitles | أنا لستُ سيئاً للغاية في السرير الأمور تسير على ما يرام بالنسبة لي |
| İki yatakta da uyunmuş ve altta uyuyan yatağı ıslatıp Kyle'ın ayısını bırakmış. | Open Subtitles | و ايا كان في السرير السفلي بلله و ترك لعبة الدب الخاصة بـ كايل |
| Ne derler bilirsin- kafada ne kadar hayvansı yatakta da o kadar hayvansı. | Open Subtitles | هل تعلمين ماذا يقولون ؟ حيوان في الراس ووحشي في السرير |
| Çok nazik ve şefkatliydi. yatakta da çok cömertti. | Open Subtitles | لقد كان عطوفاً وحنوناً وغير انانيّ بالمرة في السرير |
| Mükemmel bir cerrah olacağım ve bu gece yatakta da mükemmel olacağım. | Open Subtitles | سأكون جراحة ممتازة وسأكون ممنازة في السرير الليلة |
| yatakta da bayağı iyi olabileceğini de sağlayabileceğini duydum. | Open Subtitles | قد سمعت بأنه بإمكانك جعله جيدا في السرير أيضا |
| Evet. Ayrıca yatakta da çok kötü. | Open Subtitles | نعم ، بالاضافة الى انه أمر سيئ في السرير |
| - Ayrıca yatakta da iyiyiz. | Open Subtitles | بالاضافة الى ذلك، ونحن جيدة في السرير معا. |
| yatakta da resimdeki kadar ateşli mi? | Open Subtitles | أهي مثيرة في السرير أكثر مما تبدو في الصور؟ |
| Rap videosundaki hareketler sağlamdı demek ki yatakta da harikadır. | Open Subtitles | أعني حركاته في شريط الراب ذالك كانت رائعة مما يعني أنه رائع في السرير |
| Sizden farklı olarak, ben yatakta da vakit geçirmeyi seviyorum. | Open Subtitles | على عكسكم، أنا أستمتع بقضاء بعض الوقت في السرير |
| Artı yatakta da fenasın. O yüzden eminim. | Open Subtitles | بالإضافة إلى انك بذيء في السرير لذا نعم، أنا متأكدة |
| Miranda memnuniyetle keşfetti ki, Ethan yatakta da belgesel filmler konusunda olduğu kadr tutku doluydu. | Open Subtitles | كان ميراندا يسر لاكتشاف أن إيثان كان كما عاطفي في السرير... ... كما كان على موضوع الفيلم غير السردي. |
| Herkes bilir. Pistte ne yapacağını bilen erkek, yatakta da ne yapacağını bilir. | Open Subtitles | الكل يعلم أن من يجيد التحرك في ساحة الرقص يجيد التحرك في السرير . |
| yatakta da dans pistindeki kadar başarılıysan, seninle sevişilmez. | Open Subtitles | اذا كنت جيد هكذا فى السرير كما بحلبة الرقص فانك ممتاز فى الجنس |
| Bence yatakta da başarılı olursun. | Open Subtitles | فلتضاجعها ! . |