"yavaşladı" - Translation from Turkish to Arabic

    • تباطأ
        
    • يتباطأ
        
    • بطيئة
        
    • أبطأ
        
    • تباطؤ
        
    Yıkımın oranları yavaşladı ama hâlâ büyük bir mangrov açığımız var. TED وقد تباطأ هذا المعدل، ولكن نحن لا نزال لدينا عجز كبير في المنغروف.
    İki hafta içinde ebadı iki katı oldu ama tümörün büyümesi yavaşladı, gene de hızlı şekilde büyüdü. TED تباطأ معدل نمو الأورام، لكنها ما زالت تنمو بسرعة، ضعف حجمها على مدى أسبوعين،
    İşçilerin talepleri yüzünden New York'taki bütün inşaatlar yavaşladı. Open Subtitles كل مشروع في نيويورك يتباطأ مُعدل بناؤه بسبب الطلب على العُمال
    Burayı yeni sahibi devraldığından beri, servis gerçekten yavaşladı. Open Subtitles منذ قدوم المالك الجديد، وأصبحت الخدمة هنا بطيئة للغاية
    Elini uzattı ve düşerken sanki her şey yavaşladı. Open Subtitles لقد أمسكَت يدايّ، وعندما سقطت ...لقد كان الأمر ،وكأنه أحدهم أبطأ وقوعي وكأنها أرسلتني إلى المظلة
    İnternetten yürüttüğüm iş envanter eksikliğinden dolayı yavaşladı biraz, ama bu akşam hallederim. Open Subtitles زيارتها الأعمال التجارية على الإنترنت بلدي تباطؤ بسبب نقص المخزون، و لكن سوف يكون لي لانها لكم هذه الليلة.
    Fakat bu ilerleme diğer yıllarda yavaşladı. Open Subtitles و لكن تباطأ تقدمها فى هذة العقود الأخيرة
    Kalp hızı yavaşladı, kanama kalp hızını artırmalıydı. Open Subtitles لقد تباطأ قلبها أكثر من المفروض أن يتسرّع بسبب النزف
    Yüz milyonlarca yıl sonra, giderek tekrar yavaşladı. Open Subtitles بعد مئات الملايين من السنوات، تباطأ تدريجيا مرة أخرى.
    Alman 2 nci Ordusu Amiens'e doğru yola çıktı ama yavaşladı ve durdu. Open Subtitles "الجيش الثاني الألماني توجّه إلى "أميانز لكنه تباطأ ووقف في الطّريق
    Dışarı emilen chakra kesinlikle yavaşladı ve acıyı azalttı. Open Subtitles معدل سحب التشاكرا قد تباطأ بالتأكيد، ممّا خفّف من الألم...
    eeg'si yavaşladı. Open Subtitles لقد تباطأ نشاطها المخي
    Biraz yavaşladı ama, bu normal. Open Subtitles إنه يتباطأ ، هذا طبيعي
    Çok yavaşladı. Open Subtitles ...إنه يتباطأ كثيراً
    Andy Rooney ile beraber, buraya taşındığımdan beri birileri ile çıkma işleri, benim için bayağı yavaşladı. Open Subtitles لكن الامور اصبحت بطيئة علي في المواعدة منذ ان انتقلت مع اندي روني هنا
    Hareketlerin yavaşladı. Open Subtitles حركاتك أصبحت بطيئة الآن
    Bradikardik durumda. Nabzı yavaşladı. Open Subtitles ضربات قلبه بطيئة, و نبضه ضعيف
    Aniden nefes alışı durdu, sonrasında kalp atışı yavaşladı. Open Subtitles "مما أوقف تنفسها ومن ثم أبطأ دقات قلبها"
    - yavaşladı... - Evet, ama olmadı! Open Subtitles لو أبطأ قليلاً - أجل، لكنه لم يفعل -
    Sanki zaman yavaşladı ve sonra da durdu. Open Subtitles "كأنّ الزمن أبطأ..." "ثمّ توقّف"
    Sanki zaman yavaşladı. Open Subtitles كاد الأمر أن يكون مثل .. تباطؤ ... .

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more