Tabii romanlar hani şu kadınların okuduğu, hatta yazmaya bile kalktığı, tatsız tuzsuz yavan şeyler değil mi? | Open Subtitles | الروايات تكون فقيرةَ ، غير مشوقة ، تقرأها النساء فقط حتى ، لا سَمَحَ اللَّه ، تكتبها النِساءِ فقط؟ |
Uzun lafın kısası, bu dilin dil bilgisine sıkıştırılan kara ve beyaz büyü hakkında yavan iddialara sahip olan Yeni Nesil kuramcılar ile karşılaşmasıdır. | Open Subtitles | لتقديم قصة قصيرة معقدة، ركض إلى منظري العصر الجديد الذين جعلوا الادعاءات حول السحر الأبيض والأسود غير مشوقة المضمنة في قواعد هذه اللغة. |
Gelemem! Cotton, bazen yavan bir sersem oluyorsun. | Open Subtitles | كوتون ، احيانا تكونين حمقاء غير مشوقة |
Zaten sana iyilik yaptım. Bayat ve yavan bunlar. | Open Subtitles | لقد اسديتك معروفًا على اية حال إنها عفنه وجافه |
Bayat ve yavan olmak zorundalar. Onlar İngiliz. | Open Subtitles | إنها صنعٌ بريطاني يفترض بأن تكون عفنه وجافه |