Şans yaver giderse adresini buluruz. | Open Subtitles | إن حالفنا الحظ, سنحصل على عنوان. |
Şansımız yaver giderse, yakında Andromache'yi göreceğiz. | Open Subtitles | إن حالفنا الحظ، سنلحق بـ(أندروماكا) قريبًا |
Bu gece uyumazsak ve şansımız da yaver giderse senin de hatırlayacağın bir şey görebiliriz. | Open Subtitles | إذا كنا مستيقظين الليلة وحالفناالحظ، سوف نرى شيئاً سوف تتذكره |
Fazladan birkaç saat kasarsak, şansımız da yaver giderse Jr.'ın profesyonel olma hayalleri gerçekleşebilir. | Open Subtitles | مع الساعات الإضافية، إذا كنا محظوظين ربما حلم الابن جعل إيجابيات لا يزال لديه فرصة. |
Yol üstünde bacak arası bir şeyler atıştırıp şansımız yaver giderse gece yarısında otobüs memerminaline inmiş oluruz. | Open Subtitles | وسأتوقف في مطار الصدر من أجل بعض الحلمات وبعد ذلك , وإن حالفني الحظ سيسمحُ لي بالهبوط عند منتصف الليل |
Şansım yaver giderse, üstümde Aquaman külotu olsun istemiyorum. | Open Subtitles | لأنه إذا حالفني الحظ, لا أريد ان يروني في ملابس "أكوا مان" الداخلية |
Dikkatli olun beyler eğer birinizin şansı yaver giderse, sadağımda bir sürü prezervatif var. | Open Subtitles | تقدموا فحسب يا زملاء إذا حالف أحدكم الحظ فلدي درزن من الواقيات الذكرية في كنانتي |
Şansımız yaver giderse, bu küçük balıklar bizi büyük balığa götürebilir. | Open Subtitles | ربما يحالفنا الحظ و الصغار يقودونا الى السمك الأكبر |
Şans yaver giderse kamp günlerimiz sayılıdır. | Open Subtitles | إن حالفنا الحظّ فإنّ أيّام تخييمنا في الخلاء باتت معدودة. (سلون). |
Şansımız yaver giderse ışıklar gelip bizi aşağı çeker. | Open Subtitles | إذا كنا محظوظين فسيأتي الضوء ليسحبنا |
Talihimiz yaver giderse hiçbir şey. | Open Subtitles | إذا كنا محظوظين، لا شيء. |
-Altı, yedi ay önce bir gün şansımız yaver giderse sanığı içeri girerken ya da dışarı çıkarken görebileceğimizi öğrendik. | Open Subtitles | يوم ما قبل 6-7 أشهر... علمنا أن المتهم... إذا كنا محظوظين سنراه داخل أو خارج. |
Şansımız yaver giderse, elimizdeki polenler yeterli olur. | Open Subtitles | ثم إذا كنا محظوظين |
Şansım yaver giderse, işe yarayabilir. | Open Subtitles | .حتى مليون .إن حالفني الحظ، فسوف أنجح |
Eğer şansım yaver giderse ne yapacağım? | Open Subtitles | ماذا أفعل إذا حالفني الحظ؟ |
Onu ayarlarız. Ağırlıklar asla tutmaz zaten. Polisin şansı yaver giderse sadece sürücüyü yakalar. | Open Subtitles | نحن نعادل الوزن ولا يتم عده طيلة الوقت إن حالف الحظ الشرطة فلن يأخذوا سوى السائق |
Şansımız yaver giderse birkaç ortak nokta bulabiliriz. | Open Subtitles | ربما يحالفنا الحظُ في إيجادِ قاسمٍ مشتركـ |